

Daha fazlası için Instagram’dan
Irkçılık, insanlık tarihinin en acı verici gerçeklerinden biri olmaya devam ediyor. Bu karanlık olgu, yalnızca günlük yaÅŸamda deÄŸil, sanatın pek çok dalında da güçlü bir ÅŸekilde kendini hissettiriyor. Sinema ise bu gerçeklikle yüzleÅŸmenin, toplumsal belleÄŸi tazelemenin ve empati kurmanın en etkili yollarından biri olarak öne çıkıyor.
Farklı dönemlerde ve farklı toplumsal baÄŸlamlarda çekilen pek çok film, ırk temelli ötekileÅŸtirmeyi, kültürel dışlanmayı ve yapısal eÅŸitsizlikleri derinlemesine ele alıyor. Bu yapımlar, kimi zaman tarihi olayları merkezine alırken, kimi zaman da bireylerin günlük yaÅŸamlarındaki ayrımcılık deneyimlerine odaklanıyor.
Irkçılığı sinema perdesine taşıyan filmler, izleyicileri yalnızca tanıklık etmeye deÄŸil, aynı zamanda sorgulamaya ve yüzleÅŸmeye davet ediyor. Bu yapımlar, maÄŸdurların sesini duyururken, izleyiciyi çoÄŸu zaman rahatsız eden ama aynı zamandan düÅŸündüren eserler oluyor.
Bugün hem klasikleÅŸmiÅŸ yapımlarda hem de çaÄŸdaÅŸ örneklerde, ırkçılığın farklı yüzlerini, ayrımcılığın deÄŸiÅŸen biçimlerini ve mücadele biçimlerini görmek mümkün.
İşte, ırkçılığı merkezine alan ve hafızalara kazınan filmler:
La Haine – Fransa (1995)
Mathieu Kassovitz’in yönettiÄŸi “La Haine” (Nefret), Paris’in göçmen nüfusunun yoÄŸun olduÄŸu banliyölerinde geçen üç gencin bir gününü konu alıyor. Polis ÅŸiddeti sonucu ağır yaralanan bir arkadaÅŸlarının ardından yaÅŸanan öfke ve umutsuzluk, sistematik ırkçılığın ve sosyal dışlanmanın Fransız toplumundaki yansımalarını sorguluyor. Siyah-beyaz çekilen film, görsel diliyle de sert gerçekçiliÄŸi destekliyor.
Kefernahum - Lübnan/Fransa (2018)
Nadine Labaki’nin yönettiÄŸi bu çarpıcı dram, Beyrut’un yoksul mahallelerinde geçen Zain adlı Lübnanlı bir çocuÄŸun hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Ailesi tarafından ihmal edilen Zain, evden kaçar; sokaklarda hayatta kalmaya çalışırken Etiyopyalı mülteci Rahil ve onun bebeÄŸi Yonas’a kol kanat gerer. Küçük yaşına raÄŸmen büyük sorumluluklar üstlenen Zain, sonunda bir suç nedeniyle hapse girer ve mahkemede ailesine dava açar.
Gerçek çocuk oyuncularla çekilen film, çocuk ihmali, mültecilik ve adaletsizlik gibi ağır toplumsal temaları büyük bir duyarlılıkla iÅŸliyor. Cannes Film Festivali’nde Jüri Ödülü dahil üç ödül kazanmış, Altın Palmiye için yarışmıştır.
Rabbit-Proof Fence – Avustralya (2002)
Phillip Noyce’un yönettiÄŸi film, Avustralya’nın “Çalınmış KuÅŸaklar” politikasını temel alıyor. 1930’larda geçen gerçek hikayede, Aborjin kökenli üç kız çocuÄŸu, beyazlaÅŸtırma politikası kapsamında ailelerinden koparılır ve binlerce kilometre boyunca çit hattı boyunca evlerine ulaÅŸmaya çalışıyor. Film, kültürel soykırımı gözler önüne seriyor.
White Dog – ABD (1982)
Samuel Fuller imzalı filmde, beyaz bir kadının sahiplendiÄŸi köpeÄŸin yalnızca siyahi insanlara saldırmak üzere eÄŸitilmiÅŸ olduÄŸu ortaya çıkıyor. KöpeÄŸi yeniden eÄŸitmeye çalışan siyahi eÄŸitmenin çabası, Amerika’daki içselleÅŸtirilmiÅŸ ırkçılığa dair sert bir eleÅŸtiri sunmakta.
Skin – Güney Afrika/İngiltere (2008)
Sandra Laing’in gerçek yaÅŸam öyküsüne dayanan bu film, apartheid Güney Afrika’sında beyaz bir ailenin siyah tenli çocuÄŸu olarak dünyaya gelen bir kızın, ten rengi nedeniyle ailesi ve sistemle yaÅŸadığı çatışmayı gözler önüne seriyor. Sandra’nın yaÅŸadığı kimlik krizi, ırkçılığın biyolojik temelsizliÄŸini de ortaya koyuyor.
12 Years a Slave – ABD (2013)
Steve McQueen’in yönettiÄŸi film, özgür bir siyahi müzisyen olan Solomon Northup’un kaçırılarak köle yapılmasını ve 12 yıl boyunca süren esaret hayatını konu alıyor. ABD’de köleliÄŸin sistematik doÄŸasını çarpıcı bir gerçekçilikle anlatan film, Oscar ödüllü yapımlar arasında.
American History X – ABD (1998)
Tony Kaye’in yönettiÄŸi film, Neo-Nazi ideolojisine kapılmış Derek’in, hapiste geçirdiÄŸi sürede yaÅŸadığı dönüÅŸümle ırkçılığa karşı nasıl mücadele verdiÄŸini ve kardeÅŸini aynı yoldan alıkoyma çabasını konu almakta. Film, ırkçılığın öÄŸrenilen bir nefret olduÄŸunu güçlü anlatımıyla yansıtır.
The Help – ABD (2011)
Tate Taylor’un yönettiÄŸi film, 1960’larda Mississippi’de siyahi hizmetçi kadınların beyaz aileler karşısındaki zorlu yaÅŸamlarını anlatıyor. Genç bir kadın gazetecinin bu kadınların hikayelerini kaleme almasıyla geliÅŸen olaylar, sistematik ayrımcılığa karşı bir ses oluÅŸturur.
Malcolm X – ABD (1992)
Spike Lee tarafından yönetilen ve Denzel Washington’ın Malcolm X’i canlandırdığı film, Amerika’daki siyah hareketinin en etkili isimlerinden biri olan Malcolm X’in dönüÅŸümünü, mücadele yöntemlerini ve kiÅŸisel dramlarını biyografik olarak iÅŸliyor.
Green Book – ABD (2018)
Peter Farrelly’nin yönettiÄŸi film, 1960’larda Afro-Amerikalı bir piyanist ile onun İtalyan-Amerikalı ÅŸoförü arasındaki dostluÄŸu konu alır. Irkçılığın gündelik hayattaki etkileri, yolculuk boyunca karşılaşılan olaylarla gözler önüne serilir.