

Daha fazlası için Instagram’dan
Kazakistan’da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler BirliÄŸi (SSCB) döneminde çeÅŸitli bahanelerle yaÅŸadıkları bölgelerden vagonlara doldurularak uçsuz bucaksız bozkırda kaderlerine terk edilen halkların torunları, atalarının yaÅŸadıklarını unutamıyor.
Kazakistan, Josef Stalin liderliÄŸindeki Sovyetler BirliÄŸi’nin "güvenilmez" bulduÄŸu gerekçesiyle sürgün ettiÄŸi halklar için önemli bir merkezdi.
Bu dönemde Sovyetler BirliÄŸi’nin farklı bölgelerinde zorla yerlerinden olan, baÅŸta Alman, Çeçen ve Koreliler olmak üzere 500 bini aÅŸkın etnik grup, vagonlarla Kazak bozkırlarına sürgün edildi.
ÇoÄŸu açlık ve soÄŸuk nedeniyle yolda hayatını kaybetti, Kazakistan’a ulaÅŸanlar ise yerel halkın yardımıyla hayatta kalmayı baÅŸardı.
Bu süreçle birlikte çok etnikli yapıya dönüÅŸen Kazakistan, dil, din ve mezhep açısından farklılık gösteren 100’den fazla etnik gruba ev sahipliÄŸi yaptı.
SSCB döneminde Çeçen-İnguÅŸ kökenli ailesi Kazakistan’a sürgün edilen Hanifa Masiyeva, yakınlarının yaÅŸadıklarını AA muhabirine anlattı.
Masiyeva, annesi ile babasının 1944’te Kazakistan’a sürgün edildiÄŸini belirterek, "İkinci Dünya Savaşı’nın son yılıydı. 23 Åžubat 1944’te 'devlete ihanet' gibi asılsız bir suçlamayla Çeçen ve İnguÅŸ halkının tamamı sürgün edildi. Sürgün edilenlerin çoÄŸu çocuklar, kadınlar ve yaÅŸlılardı çünkü erkeklerin neredeyse hepsi savaÅŸta, cephedeydi." diye konuÅŸtu.
Kazakistan’a sürgün edildiÄŸinde babasının 16 yaşında olduÄŸunu belirten Masiyeva, her ÅŸeyi hatırlayacak yaÅŸta olması nedeniyle ondan çok acı hikayeler dinlediÄŸini söyledi.
Masiyeva, "Sürgün, insanların dayanamayıp yolda ölmesini amaçlıyordu. Halkımız, özellikle çetin kış ÅŸartlarına sahip Kazakistan’ın kuzeyine sürgün edildi. Uçsuz bucaksız bozkırda kaderlerine terk edildiler. Babam, o sürgünde insanların birbirine yardım ederek hayatta kaldığını anlatırdı." dedi.
Sürgün edilen halkların eÄŸitim, çalışma ve özgür yaÅŸam sürme gibi temel haklarının ellerinden alındığını anlatan Masiyeva, "Ancak 1957’de alınan kararla, tüm suçlamalardan aklandıktan sonra sürgün edilen halkların tarihi vatanlarına dönmelerine izin verildi. Bir kısmı döndü, bir kısmı ise Kazakistan’da kaldı." ifadelerini kullandı.
Ailesinin Kazakistan’da kaldığını kaydeden Masiyeva, "Ben Kazakistan’da doÄŸdum ve burayı vatanım olarak biliyorum. Çocuklarım da burada doÄŸdu. Annem ile babamın mezarları burada." dedi.
Masiyeva, Astana’da faaliyet gösteren, yöneticisi olduÄŸu “Vaynah” Çeçen-İnguÅŸ Geleneksel TopluluÄŸu ile halk oyunlarını, dilini, geleneksel örf ve adetlerini yaÅŸattıklarını sözlerine ekledi.
Astana’daki Korelilerin Etnokültürel BirliÄŸi Üyesi Alena Tyan da 1937’deki büyük sürgünde Orta Asya ve Kazakistan’a gönderilenlerin arasında Rusya’nın uzak doÄŸusunda yaÅŸayan Korelilerin de bulunduÄŸunu anlattı.
Tyan, 1937’de dedesinin Kazakistan'a sürgün edildiÄŸini dile getirerek, "Dedem, sürgün sırasında yolda çok sayıda kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸini çünkü insanların yük ve hayvanların taşındığı vagonlarla uzun bir yolculuÄŸa çıkarıldıklarını anlattı." diye konuÅŸtu.
Korelilerin çalışkanlığı ve Kazak halkının misafirperverliÄŸi sayesinde sürgün yıllarında hayatta kalabildiklerini ifade eden Tyan, "Bugün Kazakistan’da yaÅŸayan Koreliler, üçüncü ve dördüncü kuÅŸak temsilcileri. Kazakistan’ı artık ana vatanımız olarak görüyoruz. Ülkenin dört bir yanında Kore kültür merkezleri aktif ÅŸekilde çalışıyor." dedi.
Çok etnikli toplum ideolojisi öne çıkıyor
Halihazırda 124 etnik grubun yaÅŸadığı Kazakistan’da nüfus politikasının temelinde birlik ve uyum içinde yaÅŸamayı esas alan çok etnikli toplum anlayışı yer alıyor.
Kazakistan Milli İstatistik Kurumunun güncel verilerine göre ülke nüfusu 20 milyon 300 bin kiÅŸiyi aÅŸtı.
Nüfusun 14 milyon 456 bin 709’unu Kazaklardan, 2 milyon 963 bin 938’i Rus, 678 bin 487’si Özbek, 371 bin 807’si Ukraynalı, 305 bin 648’i Uygur, 223 bin 272’si Alman, 218 bin 936’sı Tatar, 155 bin 364’ü Azerbaycan Türkü, 120 bin 686’sı Koreli, 91 bin 732’si Ahıska Türkü, 86 bin 67’si Dungan, 74 bin 389’u Belaruslu, 58 bin 712’si Tacik, 51 bin 171’i Kürt, 40 bin 200’ü ise Kırgız ve diÄŸer etnik kökenli halklardan oluÅŸuyor.