Anadolu Ajansı (AA) tarafından "Sosyal Medyanın Öteki Yüzü: Sorunlar-Çözümler" Forumu düzenlendi.
AA İstanbul Ofisi'nde düzenlenen forumun moderatörlüÄŸünü yapan AA Akademi Müdürü Zeynep BayramoÄŸlu Öztürk, bugün alanında uzman kiÅŸilerle bir araya geldiklerini, sosyal meydanın öteki yüzü ile sorunları konuÅŸacaklarını ve çözüm bulmaya çalışacaklarını ifade etti.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu BaÅŸkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Kovid-19 dönemiyle insanların dijital çaÄŸa girdiÄŸini söyledi.
Bu durumun dijitalleÅŸmeyi belki 10, 20 yıl öne çektiÄŸini ifade eden Yayman, "Çünkü evlere kapanmakla beraber pek çok yeni kavram hayatımıza girdi, hayatımız topyekun dijitalleÅŸti. Siyaset de dijitalleÅŸti. Siyasetin dijitalleÅŸmemesi mümkün deÄŸildir. Zaten bunun mini mini adımlarını görmüÅŸtük ama yakın zamanda bizim gibi geleneksel toplumlarda dahi dijitalleÅŸmenin, yani dijital siyasetin daha fazla çıktığını göreceÄŸiz." diye konuÅŸtu.
Yayman, dijitalleÅŸme ve sosyal medya konusunda olumsuz düÅŸünmediÄŸini, daha eleÅŸtirel baktığını fakat kendisinin faydaları kadar zararlarının da olduÄŸunu düÅŸündüÄŸünü dile getirdi.
Veri mahremiyetinin saÄŸlanması gerektiÄŸinin altını çizen Yayman, "Bireyi, aileyi, toplumu, çocukları, kadını korumamız gerekiyor ve kamu kamu düzenini saÄŸlamamız gerekiyor. Sosyal medya bir özgürlük platformu deÄŸil, sosyal medya bir ticari iÅŸletme. Türkiye'de bizim Dijital Mecralar Komisyonu olarak en çok üzerinde durduÄŸumuz hususlardan biri dijital aÄŸların temsilcilerinin Türkiye'ye gelmesi. Biz komisyonumuzda bu soruları en çok sorduÄŸumuzda tüm sorulara cevap veriyorlar ama Türkiye'de ne kadar vergi veriyorsunuz sorusuna cevap vermiyorlar." ifadelerini kullandı.
Yayman, kendini ulus devletin, yasamanın, yürütmenin, yargının üzerinde gören ve sosyal medya mahkemesi kurarak bunun üzerinden yeni bir toplum inÅŸa etmeye çalışan bir anlayış olduÄŸunu vurgulayarak, ÅŸöyle devam etti:
"¶Ù¾±ÄŸ±ð°ù taraftan da bizim kamu düzenli, aileyi, bireyi, kadını, toplum düzenini korumamız lazım. Bununla ilgili de bizim hukuksal, yönetsel, mali çerçeveler çizmemiz lazım. Dijital Mecralar Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu baÄŸlamda kurulan komisyonlardan biri. Türkiye bu konuda gerçekten yine öncü ülkelerden bir tanesi. Yine ݱô±ð³Ù¾±ÅŸ¾±³¾ BaÅŸkanlığının altında kurulan Dezenformasyonla Mücadele BaÅŸkanlığı inanılmaz iÅŸler yapıyorlar, çok anlık içerikler üretiyorlar."
Anadolu Ajansının teyit hattı gibi haberlerin teyit edilmesini çok önemsediÄŸini ifade eden Yayman, "Türkiye Büyük Millet Meclisinde Yapay Zeka AraÅŸtırma Komisyonu kurulacak ve bu konuda dijital dünyanın getirdiÄŸi fırsatları takip etmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Yayman, AK Parti'nin yasaklara ve sansüre kesinlikle karşı olduÄŸunu, baÅŸta oyun platformları olmak üzere sosyal medyanın getirdiÄŸi imkanların sonuna kadar kullanılmasını savunduÄŸunu belirtti.
"Arkadaşımızla kurduÄŸumuz iletiÅŸim, diyalog, sosyal medyaya dönüÅŸtü"
İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve BiliÅŸim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Åžadi Evren Åžeker de dijitalleÅŸmeyle gelen yeni dünyanın gerçeklikten kopuk olduÄŸunu ifade etti.
Bilgisayarlara geçilen andan itibaren insanların sanal dünyası olmaya baÅŸladığını belirten Åžeker, "ݱô±ð³Ù¾±ÅŸ¾±³¾ dediÄŸimiz kavram orada baÅŸka bir ÅŸeye dönüÅŸtü. Arkadaşımızla kurduÄŸumuz iletiÅŸim, diyalog, sosyal medyaya dönüÅŸtü." dedi.
Şeker, şunları kaydetti:
"Bizim herhangi bir okuma yazma faaliyetimiz, üretme faaliyetimiz, dijital dünyaya dönüÅŸtü. Bu algoritmalar ÅŸu an var olan içerikler içinden seçim yaparak size bir ÅŸeyler sunuyor. Gelecek bir sonraki adımda artık var olan içeriklerden tercih etmelerine de gerek kalmayacak, kendileri üretmeye baÅŸlıyorlar. Yani hiç yaÅŸanmamış ÅŸeyleri ÅŸu anda üretip bize sunmaya baÅŸlıyorlar. Dolayısıyla biz aslında bu kopuÅŸ dünyasında kendi hayal dünyamıza doÄŸru yalnızlaşıyoruz. Hiç gerçekte olmayan bir dünyada, sanal dünyada bizi mutlu eden ÅŸeylerle yalnız kalmaya baÅŸlıyoruz."
Üsküdar Üniversitesi ݱô±ð³Ù¾±ÅŸ¾±³¾ Fakültesi Gazetecilik Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkilerinin olduÄŸunu ifade etti.
"Bunun yanında sosyal medyanın günümüzde olumsuz etkileri daha yaygın" diyen Ünal, "Kamuoyunu, toplumu ve hatta ülkeleri çok güçlü etkileyen bir özelliÄŸe sahip olduÄŸunu söyleyebiliriz. Bu etkilerden en muzdarip olduÄŸumuz bir tanesi bağımlılık yani sosyal medya bağımlılığıdır." ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada yapılan dezenformasyonla "linç kültürü" ve "galeyana gelme" gibi sorunların ortaya çıktığına dikkati çeken Ünal, "Mesela olumsuz bir içerik gördüÄŸü zaman hemen kötücül duygular iÅŸe katılıyor. Aşırı kullanımla beraber kötücül duyguların ortaya çıkması dezenformatif içerikleri de arttırır, linç kültürüne dahil olmayı da arttırır. KiÅŸilere devamlı olumsuz yaklaÅŸmak bu sefer teyit etme alışkanlığını da bence sekteye uÄŸratacak bir durumdur." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Uluslararası Hukuk Direktörü Hakan Camuz ise sosyal medyayla ilgili yapılacak çalışmaların önemli olduÄŸunu belirterek, "Toplumun deÄŸerlerini temsil edecek, aynı zamanda devletin bu konudaki görevini yerine getirdiÄŸi ve bizi tatmin edecek çalışmalar ortaya çıkması lazım. BaÅŸka türlü olmaz, baÅŸka türlü yolu yoktur." dedi.
Foruma, AA Yönetim Kurulu BaÅŸkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, gazeteciler, dijital yayıncılar ve akademisyenlerin yanı sıra çok sayıda kiÅŸi katıldı.