İ'da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansıyla işbirliğini askıya alma girişimi ne anlama geliyor?
İ Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın, UAEA ile işbirliğini askıya almaya yönelik bir yasa tasarısını kabul ettiklerini duyurması, bu ülkenin nükleer programının uluslararası denetimiyle ilgili belirsizlikleri artırdı.

AMSTERDAM
İ Meclisinin kabul ettiği yasal düzenlemenin yürürlüğe girebilmesi İ Anayasayı Koruyucular Konseyinin de onayı gerekiyor.
İ'ın bu adımı, İsrail ve ABD'nin ülkedeki nükleer tesislere düzenlediği saldırılar sonrasında gündeme gelirken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Rafael Mariano Grossi, önceliklerinin denetçilerin İ'daki nükleer tesislere yeniden dönebilmesi olduğunu söyledi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
İ ile UAEA arasındaki işbirliğinin sona ermesi durumunda ne olacağına ilişkin sorular gündeme gelirken, AA muhabiri, UAEA ile İ arasındaki işbirliğinin kapsamını, hukuki dayanağını ve son açıklamaların ardından önümüzdeki sürece dair beklentileri derleyen bir haber hazırladı.
İsrail saldırıları sonrası gözetimler durdu
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), 1957'de kurulan ve merkezi Viyana'da bulunan uluslararası bir kurum olarak faaliyet gösteriyor.
Ajans, "barış için atom" sloganıyla nükleer teknolojinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını teşvik ederken, nükleer silah proliferasyonunu önleme görevini yürütüyor.
UAEA'nın temel görevleri arasında nükleer materyallerin barışçıl amaçlar dışında kullanılmadığının denetimi, ülkelerin nükleer tesislerinde güvenlik önlemlerinin (safeguards) uygulanması, nükleer teknoloji ve güvenlik konularında teknik yardım sağlanması ve nükleer güvenlik standartlarının geliştirilmesi yer alıyor.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nı denetleyen BM nükleer gözlemcisi UAEA, İsrail'in 13 Haziran'da İ'ın nükleer tesislerine düzenlediği askeri saldırılardan bu yana ülkede denetim yapma imkanı olumsuz şekilde etkilendi.
UAEA müfettişleri saldırı öncesinde bu tesislere düzenli erişime sahipken, saldırılar sonrasında tesislere giriş izni verilmiyor.
UAEA'nın gözetim yetkileri ve sınırları
UAEA, NPT'ye imzacı olan 191 ülkede doğrudan, NPT'ye taraf olmayan fakat UAEA'nın gözetimini kabul eden devletlerle de ayrı anlaşmaları denetim yetkisini kullanabiliyor.
UAEA'nın denetimi nihayetinde devletlerin rızasına dayanırken, NPT'ye taraf olmayan ve nükleer silahlara sahip olduğu yaygın biçimde düşünülen İsrail'in ise UAEA'nın gözetimini çok sınırlı şekilde kabul eden ayrı bir anlaşması bulunuyor ancak bu, İsrail'in sahip olduğu nükleer tesislerin ve materyallerinin çok küçük bir bölümünü kapsıyor.
UAEA'nın İsrail dışında, yaptığı özel anlaşmalar temelinde bazı denetleme ve koruma tedbirlerini Pakistan ve Hindistan'da da uyguluyor.
İ NPT'ye taraf olduğu için UAEA denetimine tabi bulunuyor ve nükleer tesislerin güvenliği, gerekli işleme, depolama ve nükleer atıkların tahliyesi için gerekli koşullarını sağlayıp sağlamadığını denetlemenin yanı sıra İ özelindeki denetiminde özellikle Batılı devletlerin de baskısıyla uranyum gibi nükleer materyallerin nükleer silah yapımında kullanımını engellemeyi amaçlayan denetim ve teftişler de sağlıyor.
İ, NPT'ye ek olarak UAEA ile arasındaki Kapsamlı Güvenlik Önlemleri Anlaşmasıyla (CSA) zenginleştirilmiş uranyumun her gramı dahil olmak üzere tüm hassas nükleer materyallerinin tamamını denetime açıyor.
İ-UAEA işbirliğinin kapsamı
İ, 1970 yılından bu yana Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf bir ülke olarak faaliyet gösteriyor.
Bu anlaşma çerçevesinde İ, tüm nükleer materyallerini UAEA'ya beyan ediyor, nükleer tesislerine UAEA müfettişlerinin erişimine izin veriyor, nükleer materyallerin barışçıl amaçlar dışında kullanılmadığını ispatlıyor ve UAEA ile tam işbirliği yapıyor.
UAEA, İ'da kapsamlı bir denetim programı yürütüyor. 2024 yılında ajans müfettişleri İ'da toplam 2 bin 345 gün doğrulama faaliyeti gerçekleştirirken bu faaliyetler kapsamında nükleer tesislerin düzenli denetimi, nükleer materyallerin envanteri kontrolü, numune alınıp analiz ediliyor ve tesislerdeki faaliyetleri sürekli gösteren gözetim kameraları kuruluyor.
2015 yılında İ ile P5+1 ülkeleri arasında imzalanan anlaşma, Tahran'ın nükleer faaliyetlerine sıkı sınırlar getirirken aynı zamanda UAEA'nın gözetimini İ'ın nükleer programının CSA kapsamında olmayan bölümlerine de genişletirken bu, İ'ın UAEA'nın herhangi bir ülkeye yönelik en kapsamlı gözetimi gerçekleştirmesi anlamına geliyor.
UAEA, bu anlaşmalar ve ek protokoller çerçevesinde İ'ın zenginleştirdiği nükleer materyalleri istediği sayıda ve sıklıkta denetime tabi tutarken, ani denetimler yapma yetkisi de bulunuyor.
Bu ani denetimlerin kapsamında, İ'ın nükleerle ilgili olmadığını bildirdiği yerler de bulunuyor.
UAEA ile işbirliğini sonlandırmanın sonuçları
ABD Başkanı Donald Trump, 2018'de ilk başkanlık döneminde ABD'yi 2015 tarihli İ'la yapılan nükleer anlaşmasından çekip, anlaşmanın bir parçası olarak kaldırılan ABD yaptırımlarını yeniden uygulamasıyla İ misilleme olarak Şubat 2021'den itibaren Trump'ın çekildiği anlaşmayla getirilen ek UAEA gözetimini de ortadan kaldırdı.
UAEA'nın gözetiminin azaltılması, yalnızca ani denetimler gibi önemli araçları elinden almakla kalmıyor, aynı zamanda ek gözetimin uygulandığı alanlarda bilinmezliği artırıyor.
UAEA, İ'ın nükleer faaliyetleri hakkındaki "bilgi sürekliliğini" kaybetmesi, santrifüj üretimi ve envanteri, belirli anahtar santrifüj parçaları ile İ'ın zenginleştirilmemiş uranyum stoku dahil olmak üzere birçok alandaki gelişmeleri takip edememesi anlamına geliyor.
NPT'den çekilme tehditleri
İ, NPT'den çekilmesi durumunda dahi nükleer silah geliştirmeyeceğini söylemesine rağmen UAEA'yı, nükleer cephaneliğe sahip ABD ve yaygın olarak nükleer silahlara sahip olduğu düşünülen İsrail'in saldırılarından koruyamadığından şikayet ediyor.
NPT, üye ülkelerin "anlaşmanın konusuyla ilgili olağanüstü olayların ülkelerinin üstün çıkarlarını tehlikeye attığına" karar vermeleri halinde anlaşmanın 10 maddesi üç ay önceden bildirimle çekilmeye izin veriyor.
Anlaşma metninde yer alan bu hüküm, taraf ülkenin "bu anlaşmanın konusuyla ilgili olağanüstü olayların ülkesinin üstün çıkarlarını tehlikeye attığına" karar vermesi durumunda geçerli oluyor.
NPT'den çekildiğini açıklayan tek ülke, 2003'te UAEA müfettişlerini sınır dışı ettikten sonra nükleer silah denemeleri yapan Kuzey Kore olurken, İ'ın da bu istisnai maddeye dayanarak NPT'ten çekilmesi mümkün.
Ancak UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, bazı İlı yetkililerin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) ayrılabilecekleri yönündeki açıklamalarına dair bir soru üzerine, "Umarım böyle bir şey yaşanmaz, umarım böyle bir niyetleri yoktur. Bu NPT'ye zarar verebilir ve izolasyona kadar gidebilir." dedi.