365bet籭

Dolar
39.68
Euro
45.76
ı
3,367.35
ETH/USDT
2,496.70
BTC/USDT
104,250.00
BIST 100
9,203.37
üԲⲹ, İ-Filistin çatışması, İ-İ gelişmeleri

İ'in nükleer silahları küresel güvenlik tehdidi oluşturuyor

Uzmanlar, nükleer silaha sahip olduğu tahmin edilen İ'in bu silahları uluslararası hukuka aykırı şekilde elde ettiğini ve Batılı ülkelerin bu duruma göz yummasının çifte standart oluşturduğunu belirtiyor.

Selman Aksünger  | 20.06.2025 - Güncelleme : 20.06.2025
İ'in nükleer silahları küresel güvenlik tehdidi oluşturuyor

Amsterdam

İ'in, İ'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları ve nükleer silah sahibi olmasının küresel güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu kaydeden uzmanlar, Batının İ’in suçlarına göz yumduğunu ifade ediyor.

Arab Center DC'den Dr. Assal Rad ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth, AA muhabirine yaptıkları değerlendirmede, İ'in nükleer silah programının yasal açmazları ve uluslararası toplumun çifte standardı konularını ele aldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için

İ'in nükleer silahları

Dr. Assal Rad, nükleer uzmanların, İ'in 90 kadar nükleer silaha ve 200 kadar nükleer bomba yapımına yetecek mühimmata sahip olduğunu tahmin ettiğini belirtti.

Rad, "İ nükleer silahları olduğunu ilan etmemekle yasal bir sorun oluşturuyor. İ, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf olmayarak, bu sözleşmedeki yükümlülüklere uymak zorunda olmadığını iddia ediyor." dedi.

İ'in nükleer silah sahibi olmasının diğer ülkeler için de yasal belirsizlik yarattığını vurgulayan Rad, "İ şu anda NPT'den ayrılmayı düşünüyor çünkü İ bunu yapabiliyorsa neden başka bir ülke yapmasın diye bakıyor duruma." ifadelerini kullandı.

"Batı'nın çifte standardı"

Rad, Batılı ülkelerin İ'a karşı yaptırım uygularken İ'e aynı tavrı sergilemediğini dile getirerek, "ABD, İ'in nükleer devlet olduğunu kabul edemez çünkü eğer bunu kabul ederse ABD'nin iç hukukunu ihlal etmiş olur. İ, ilan edilmiş nükleer devlet olsaydı ABD askeri yardım sağlayamazdı." şeklinde konuştu.

"Çifte standart her yerde var. İ'in soykırım işlemesine, gazetecileri, hastaneleri, okulları hedef almasına, sivilleri kitlesel öldürmesine neden izin veriliyor? Çünkü İ'in istediği her şeyi yapmasına izin veriliyor." değerlendirmesinde bulunan Rad, İ'ın düşman, İ'in ise müttefik olarak görülmesinin bu durumun temel nedeni olduğunu vurguladı.

"İ Orta Doğu'da nükleer silahsız bölgeye karşı"

İ ve Arap ülkelerinin Orta Doğu'yu nükleer silahsız bölge yapma fikrini desteklediğini ancak ABD ve İ'in buna karşı çıktığını belirten Rad, "Eğer nükleer silahsız bölge olsaydı, İ açık bir hukuk ihlali içinde olurdu. İ nükleer silahlarını teslim etmek zorunda kalırdı.” dedi.

Rad, İ'ın NPT üyesi olduğunu, nükleer tesislerinde uluslararası denetimlere izin verdiğini ve 2015'te ABD ile Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) Anlaşması imzaladığını hatırlatarak, "(JCPOA ülkeleri) İ'ın silahsız bir program yürütmesini sağlayacak kadar gözetim ve sınırlamayı kabul etti. Yine de Batı dünyası İ'ı nükleer tehdit olarak göstermeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"İ bu savaşı başlatarak nükleer müzakere sürecini sabote etti"

İ'in nükleer silah sahibi olmaması gerektiğini kaydeden Rad, "İ bu silahları yasa dışı yollardan elde etti. Uluslararası hukuk anlam taşımalı, İ diğer devletlerle aynı standartlara tabi tutulmalı." şeklinde konuştu.

Rad, İ'in son iki yılda sergilediği davranışların haydut devlet tanımına uyduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Nükleer silah kullanmak dışında İ hemen hemen her savaş kuralını ihlal etti. Sivilleri, gazetecileri, doktorları hedef aldı, açlığı savaş silahı olarak kullandı. Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım işliyor, Batı Şeria'da etnik temizlik yapıyor, Lübnan'a saldırıyor, Suriye topraklarını işgal ediyor ve İ'a yasa dışı savaş başlattı. İ'in İ'ın nükleer tesislerine saldırması da uluslararası hukuka aykırı. Bu tesisler silah tesisi değil, sivil nükleer program için kullanılıyor. İ'ın nükleer silahı olsaydı şu anda bunu açıklardı çünkü caydırıcı etki yaratırdı. ABD istihbaratı da İ'ın nükleer silahı olmadığını söylüyor. İ, bu saldırıları Gazze'deki soykırımı gölgelemek için yapıyor. İ'ın programını izlemek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) işi. ABD ve İ arasında diplomatik görüşmeler sürüyordu, İ bu savaşı başlatarak nükleer müzakere sürecini sabote etti."

"İ bir nükleer silah devleti"

İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth da "İ uzun süredir adı konulmayan bir nükleer silah devleti. NPT'yi onaylamadığı için nükleer arsenik geliştirmesi yasaklanmıyor ve bunu yapmış durumda. ABD hükümeti ve muhtemelen diğer Batılı hükümetler İ'in nükleer silahlara sahip olduğunu biliyor ama resmi olarak kabul etmiyor ve zımnen kabul ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

İ'in İ'a yönelik saldırısının tamamen gereksiz olduğunu dile getiren Roth, "İ uranyum zenginleştirmesini artırmıştı ama bomba yapma eşiğinde değildi. En risksiz yaklaşım Trump'ın müzakerelerini sürdürmek olurdu ancak İ'in bombardımanı bunu sabote etti." dedi.

İ Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İla yaptığı nükleer anlaşmayı iptal etmesi için Trump'a baskı kurmasının İ'ı daha fazla uranyum zenginleştirmeye ittiğini vurgulayan Roth, "Netanyahu, her soruna askeri çözüm aramaya eğilimli ancak şimdi İlı ve İli sivillere yönelik riskleri büyük ölçüde artırdı. Bu, İ'ın daha fazla, bomba yapmak zorunda hissetmesine neden olacaktır." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın