365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Aile içinde yalnızlaÅŸan "sosyal yetim çocuklar"ın sayısı her geçen gün artıyor

"Ebeveyn fiziksel olarak evde olabilir ancak çocukla baÄŸ kuramıyorsa, onun duygularına temas edemiyorsa, orada çok derin bir yalnızlık baÅŸ gösteriyor."

Anne ve babası hayatta olmasına raÄŸmen yeterli ilgi ve ÅŸefkati göremediÄŸi için "sosyal yetim" olarak adlandırılan çocukların, yalnızlık, davranış problemleri ve teknoloji bağımlılığı gibi sorunlarla yüz yüze gelme riski artıyor.

Uzman Psikolog Ömer Faruk Åžeker ve Yetim Vakfı Psikososyal Destek AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Reyyan Ağırtmış, sosyal yetimliÄŸin çocukların geliÅŸiminde oluÅŸturduÄŸu kalıcı etkileri, AA muhabirine anlattı.

Åžeker, sosyal yetimliÄŸi "çocuÄŸun anne ve babası hayatta olmasına raÄŸmen yeterli ilgi, ÅŸefkat ve bakım görememesi" olarak tanımladıklarını ve bu çocukların teknoloji bağımlılığı, davranış problemleri ve duygu durum bozuklukları açısından risk altında olduÄŸunu söyledi.

Aile içi çatışma, ÅŸiddet ya da boÅŸanma süreçlerinin de çocukta duygusal yoksunluk yaratabileceÄŸine dikkat çeken Åžeker, "Aile içi fiziksel ya da duygusal ÅŸiddetin olduÄŸu ortamlarda çocuklar, ebeveynleri hayatta olsa dahi onlardan fiziksel ve duygusal olarak uzaklaÅŸabilir. Bu da sosyal yetimlik duygusunu tetikler. Anne babası hayatta olsa bile bir çocuk, yeterince ilgi, merhamet ve ÅŸefkat görmediÄŸinde kendini yetim gibi hissedebilir. Bu durum bazen ebeveynin ihmalkar tutumlarından, bazen de sosyal ve ekonomik nedenlerden kaynaklanabilir." diye konuÅŸtu.

Manevi yoksunluk yaÅŸayan çocukların duygusal sorunlar, baÄŸlanma problemleri ve teknoloji bağımlılığı gibi çeÅŸitli sorunlarla karşı karşıya kalabileceÄŸini aktaran Åžeker, duygusal yoksunluÄŸun bu sorunlara doÄŸrudan sebep olur demenin indirgemeci bir yaklaşım olduÄŸunu ancak büyük bir risk faktörü oluÅŸturduÄŸunun inkar edilemeyeceÄŸini dile getirdi.

“Dijital oyunlara ve teknolojiye aşırı bağımlılık geliÅŸtirebilir”

Sosyal yetimlik yaÅŸayan çocukların travmatik olaylar karşısında da daha savunmasız hale gelebileceÄŸini söyleyen Åžeker, çocuk geliÅŸiminde güvenli baÄŸlanmanın önemine dikkat çekerek, "Annesiyle ya da babasıyla yeterince ilgi ve ÅŸefkat temelli bir iliÅŸki kuramayan bir çocukta güvenli baÄŸlanma geliÅŸmeyebilir. Bu da ileriki yaÅŸlarda kuracağı iliÅŸkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.” dedi.

Sosyal yetim çocukların sıklıkla sevilmeme, deÄŸer görmeme, anlaşılmama ve görülmeme hissi yaÅŸadıklarını dile getiren Åžeker, bu duyguların zamanla depresyon ve diÄŸer duygu durum bozukluklarına zemin hazırlayabileceÄŸini belirtti.

Åžeker, içe kapanık davranışlar, göz teması kurmaktan kaçınma ve iliÅŸki kurmaktan çekinme gibi durumların sosyal yetimlik belirtileri olabileceÄŸini aktararak, ÅŸöyle devam etti:

"Bu çocuklar bazen hiçbir iliÅŸki kurmak istemeyebilir. Dijital oyunlara ve teknolojiye aşırı bağımlılık geliÅŸtirebilir. Oyunsuz kalınca öfke patlamaları yaÅŸayan, duygusal dalgalanmalar gösteren çocuklarda ihmal ihtimali araÅŸtırılmalıdır."

Sosyal yetimlik artıyor

Yetim Vakfı Psikososyal Destek AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi Koordinatörü Ağırtmış, sosyal yetimliÄŸin, toplum tarafından çok fazla bilinmese de, ülkemizde yaygın bir durum olduÄŸunu aktardı.

Toplumsal deÄŸiÅŸimlerin, göç, afet, savaÅŸ gibi krizlerin bireyleri ve aile yapısını doÄŸrudan etkilediÄŸine dikkati çeken Ağırtmış, "Ebeveyn fiziksel olarak evde olabilir ancak çocukla baÄŸ kuramıyorsa, onun duygularına temas edemiyorsa, orada çok derin bir yalnızlık baÅŸ gösteriyor. Bu çocuklar görünürde bir kayıp yaÅŸamamış olsa da psikososyal anlamda ciddi bir yoksunluk içerisindeler." dedi.

Sosyal yetimlik olgusunun yalnızca sosyoekonomik düzeyi düÅŸük ailelerde deÄŸil, varlıklı ailelerde de görüldüÄŸüne iÅŸaret eden Ağırtmış, "Bazı aileler çocuklarını en iyi okullarda okutuyor, maddi olarak tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Ancak duygusal anlamda çocuklarına çok uzaklar. Çocuk bu baÄŸ eksikliÄŸiyle büyüyor. Bu da sosyal yetimliktir." diye konuÅŸtu.

Aile içi ÅŸiddet, ebeveynlerin yoÄŸun çalışma temposu, ekonomik zorluklar ve toplumsal dönüÅŸümlerin çocukların ruhsal dünyasını doÄŸrudan etkilediÄŸini vurgulayan Ağırtmış, "Anne babalar kendi sorunlarına odaklandıklarında çocukların duygusal ihtiyaçlarını göremiyorlar. Bu da çocuÄŸun hem aile içinde hem toplumda yalnızlaÅŸmasına yol açıyor." dedi.

"Sosyal hizmet politikaları yüzeyde kalıyor"

Sosyal hizmet alanındaki geliÅŸmelere raÄŸmen uygulamaların çoÄŸunun yüzeyde kaldığını belirterek, koruyucu ve önleyici politikaların yetersizliÄŸini dile getiren Ağırtmış, "Åžu anki sistem daha çok verme üzerine kurulu. Oysa bireyi ve toplumu gerçekten dönüÅŸtürecek, güçlendirecek çalışmalara ihtiyaç var. Sosyal hizmet uzmanları sahada çok zor koÅŸullarda çalışıyor. EriÅŸilebilir psikolojik destek ise hala sınırlı. Orta sınıf bir aile bile aile danışmanlığı almakta zorlanıyor." ifadelerini kullandı.

Yetim Vakfı olarak yürüttükleri çalışmalara da deÄŸinen Ağırtmış, öksüz, yetim ve sosyal yetim çocuklara yönelik bireysel ve grup terapileri düzenlediklerini, bakım verenlere özel destek programları uyguladıklarını belirtti.

“Kızım artık okul birincisi"

İstanbul’da yaÅŸayan sosyal yetim annesi Åžadiye Aydemir, vakfın desteÄŸiyle çocuÄŸunun yeniden hayata tutunduÄŸunu söyledi.

33 yaşındaki Aydemir, 13 yaşında zorla evlendirildiÄŸini ve sonrasında yaÅŸadığı sorunlar nedeniyle kızının sosyal olarak büyük yoksunluklar yaÅŸadığını belirtti.

Henüz 18 yaşındayken yetiÅŸtirme yurdundan çıkar çıkmaz tekrar evlendiÄŸini anlatan Aydemir, ilk eÅŸinden kalan hukuki bir cezanın kendisine yüklenmesi sonucu anneliÄŸiyle kaçaklığı aynı anda yaÅŸadığını ifade etti.

Kızının ilk yıllarında içine kapanık, sosyal iliÅŸkilerden uzak, sessiz bir çocuk olduÄŸunu söyleyen Aydemir, "SokaÄŸa çıkmak istemiyordu. Güven duygusu yoktu. En çok da beni kaybetmekten korkuyordu. Yaşıtlarıyla iletiÅŸim kuramıyor, kimseyle konuÅŸmuyordu. Åžimdi arkadaÅŸlarıyla konuÅŸan, kendini ifade eden bir çocuk oldu. Okul birincisi oldu, burs kazandı. Zekası zaten yüksekti ama bu desteklerle öz güveni de yerine geldi. Çok ÅŸükür ÅŸu an çok iyi bir durumda." dedi.