İ’in İ’a saldırılarıyla başlayan çatışmada 8. gün
İ’in İ’a saldırılarıyla başlayan çatışma 8. gününde devam ediyor. İ'dan ateşlenen bir füzenin Birüssebi kentine isabet ettiği bildirildi. İ ise İ'ın kuzeyinde 35 füze rampası ve depolama tesisinin vurulduğunu bildirdi.
Ankara
İ'dan ateşlenen bir füzenin İ'in güneyindeki Birüssebi kentine isabet ettiği bildirildi.
- Kremlin Sözcüsü Peskov, İ lideri Hamaney'e olası bir suikastin "Pandora'nın kutusunu açacağını" söyledi
- Netanyahu'dan Hamaney'e suikast tehdidi: "Orduya İ'da kimsenin dokunulmazlığı olmadığı talimatını verdim"
- ABD Başkanı Trump'tan WSJ'nin "ABD İ'a saldırmaya hazırlanıyor" iddiasına cevap
- Rusya: ABD, İ'in İ'a saldırılarıyla başlayan çatışmaya dahil olursa gerginlik artar
İ'dan düzenlenen füze saldırısı nedeniyle İ'in güneyindeki özellikle Birüssebi kenti ve çevresinde saldırı alarmları çaldı. İ ordusu daha sonra bir isabet ihbarı aldığı noktada ekiplerinin faaliyet gösterdiğini duyurdu.
İ polis sözcülüğünden yapılan açıklamada, polis ekipleri ve bomba imha uzmanlarının Birüssebi kentinde füzenin düştüğü noktada çalıştıkları belirtildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için
🔹 Anlık gelişmeler için
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, çok sayıda araç ve bazı binaların hasar aldığı görüldü.
Yediot Ahranot gazetesinin yerel kaynaklardan aktardığına göre, füzenin yerleşim alanında bir otoparka isabet etmesi sonucu yerde çukur açılırken, çok sayıda araç alev aldı.
Haaretz gazetesinin ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde, hava savunma sistemlerinin İ'dan ateşlenen bir füzeyi engelleyemediği, olayın araştırıldığı belirtildi.
İ acil yardım servisi, isabet eden füze sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişinin hafif yaralandığını aktardı.
Sosyal medyada, füzenin isabet ettiği, bir noktada yangın çıktığı ve siyah dumanlar yükseldiği görüntüler paylaşıldı.
İ Savunma Bakanı Katz, "İ’ın başkenti Tahran'dan nüfusun toplu olarak tahliye edilmesi gerektiğini" savundu
İ Savunma Bakanı Yisrael Katz, İ Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve bazı askeri yetkililerle görüşmesinin ardından açıklamada bulundu.
"Tahran'daki rejim hedeflerine yönelik saldırıları yoğunlaştırma" talimatı verdiğini belirten Katz, "Besic ve Devrim Muhafızları gibi rejimin tüm sembollerinin vurulması gerektiğini" savundu.
Katz, İ’ın misilleme saldırılarına yanıt olarak "İ, İ'ın nükleer programını engellemek için tesisleri ve bilim insanlarını hedef almaya devam ederken, Tahran’dan toplu nüfus tahliyesi gerçekleştirmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İ’ın İ'e yönelik füze saldırıları sonrası Birüssebi bölgesinde oluşan yıkım görüntülendi
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi)
İ, Tebriz Havalimanı yakınlarını vurdu
İlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, Doğu Azerbaycan Valiliği konuya ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, "Siyonist rejim, bu sabah İlhçi bölgesinde ve Tebriz Şehid Medeni Uluslararası Havalimanı çevresinde iki noktaya saldırı düzenledi." ifadeleri kullanıldı.
Yerel kaynaklara göre, saldırının düzenlendiği bölgedeki radar tesisi de vuruldu.
Öte yandan Erdebil'de bir füze rampası ve Tahran'da bir apartman dairesinin de İ tarafından hedef alındığı kaydedildi.
İ ordusu: Sabah İ'ın kuzeyinde 35 füze rampası ve depolama tesisini vurduk
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, sabah saatlerinde İ'ın kuzeyindeki Tebriz ve Kirmanşah eyaletlerindeki bazı bölgelere yönelik hava saldırılarını "tamamladığı" belirtildi.
Tebriz ve Kirmanşah'taki hava saldırılarının 25 savaş uçağıyla yapıldığı ve 35 füze rampası ile depolama tesisinin hedef alındığı ifade edildi.
İ ğı Bakanlığı: İ gece yarısı Tahran'da bir hastaneyi vurdu
Entekhab haber sitesine göre, ğı Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Kermanpur konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
İlı yetkili, İ'in gece saatlerinde Tahran'da bir hastaneyi hedef aldığını duyurdu.
Vurulan hastaneye ilişkin ayrıntılara yer verilmedi.
Öte yandan devlet televizyonuna konuşan İ Kızılay Başkanı Pir Hüseyin Kolivend, 5 hastanenin İ saldırılarından zarar gördüğünü kaydetti.
İ radyosu: Tahran'da nükleer bilimciyi hedef alan suikast girişiminde bulunuldu
İ basınında çıkan haberde, İ'in Tahran'da bir apartmana kamikaze İHA'yla saldırı düzenlediği belirtildi.
İ Ordu Radyosu, Tahran'daki kamikaze İHA'nın hedefinde bir nükleer bilim insanın olduğunu iddia etti.
Saldırının hedefindeki bilim insanın kimliği veya hayatını kaybedip, kaybetmediğine ilişkin ise bilgi verilmedi.
İ'in 13 Haziran'dan bu yana düzenlediği saldırılarda İ'da 9 nükleer bilim insanı yaşamını yitirmişti.
İ'a saldırıların başlamasından bu yana İ'de 8 binden fazla kişi tahliye edildi
Yerel basında yer alan habere göre, İ Emlak Vergisi Tanzim Formu, İ'ın misillemelerindeki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Saldırılarda evleri hasar gören 8 bin 190 kişinin tahliye edildiği belirtildi.
İ'de 30 bin kişi ise İ misilleme saldırılarında evlerinin, araçlarının, eşyalarının veya ekipmanlarının zarar gördüğü gerekçesiyle Emlak Vergisi Tanzim Formu'na başvuruda bulunduğu kaydedildi.
İ Devrim Muhafızları: Tahran'da İ'e ait 2 İHA düşürüldü
Mehr Haber Ajansı, Devrim Muhafızları Komutanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamayı yayımladı.
Açıklamaya göre, İ'ın başkenti Tahran’ın güneyindeki Şehri Rey ilçesinde bir kamikaze insansız hava aracı (İHA) ile Tahran Petrol Rafineri bölgesinde bir mini İHA etkisiz hale getirildi.
İ: İ'in saldırıları durmadıkça, müzakere söz konusu olamaz
İ devlet televizyonuna konuşan Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İngiltere, Almanya ve Fransa dışişleri bakanlarıyla Cenevre'de düzenlenecek görüşme öncesi Tahran'da açıklamalarda bulundu.
Erakçi, "Biz, ABD'yi İ’a yönelik saldırıda İ'in işbirlikçisi ve ortağı olarak görüyoruz. Siyonist rejimin saldırıları devam ederken, ABD müzakere talebinde bulunuyor ve birkaç kez mesaj gönderdiler. Saldırı durmadıkça, müzakere söz konusu olamaz." dedi.
ABD ile hiçbir temas ve görüşmenin olmadığını dile getiren İlı Bakan, Washington yönetiminin müzakere talebinde bulunduğunu ancak İ'ın bunu kabul etmediğini söyledi.
Cenevre'de bugün düzenlenecek toplantıya değinen Erakçi, "3 Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi, benimle bir görüşme talebinde bulundu. Cenevre müzakerelerimizin konusu nükleer programdır. Avrupa ülkeleriyle diyalog konusunda hiçbir engelimiz olmadı." ifadelerini kullandı.
Füze konusuyla ilgili kimseyle hiçbir görüşme yapmadıklarının altını çizen Erakçi, "Savaşın sona erdirilmesi talebi şimdi başlamış olup, bundan sonra daha da artacaktır." diye konuştu.
Tahran yönetimi, daha önce de İ saldırıları durmadıkça, müzakerelerde bulunmayacaklarını açıklamıştı.
İ: Savaşın sona erdirilmesinin tek yolu düşmanın koşulsuz saldırılarını durdurması
İ Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, sosyal medya hesabı X'ten konuya ilişkin paylaşımda bulundu.
İ Cumhurbaşkanı, "Biz her zaman barış ve huzurdan yana olduk. Ancak mevcut durumda dayatılan savaşın sona ermesinin tek yolu, düşmanın koşulsuz şekilde saldırılarını durdurması ve siyonist teröristlerin maceracılıklarına sonsuza dek son verilmesi için kesin bir güvence verilmesidir. Aksi takdirde, düşmana vereceğimiz yanıtlar daha sert ve pişman edici olacaktır." ifadelerini kullandı.
İ Savunma Bakanı Katz'dan Hizbullah'a tehdit
İ Savunma Bakanı Yisrael Katz, sosyal medya hesabından, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın İ'in İ'a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin açıklamalarına cevap verdi.
Eski Hizbullah liderleri Nasrallah ve Haşim Safiyuddin'e yönelik suikastları hatırlatan Katz, "Hizbullah Genel Sekreteri seleflerinden ders çıkarmamış." ifadesini kullandı.
Katz, Kasım'ın "İ yönetiminin emirleri doğrultusunda İ'i tehdit ettiğini" öne sürerek Hizbullah'ı "dikkatli olması konusunda uyardığını ve İ'in kendisini tehdit eden gruplara karşı sabrının tükendiğini" kaydetti.
Hizbullah'ı İ ile İ arasındaki çatışmalara katılmaması konusunda uyaran Katz, "saldırı düzenlemeleri halinde Hizbullah'ı yok edeceklerini" savundu.
Kasım, dün yaptığı açıklamada İ'in İ'a saldırılarında Tahran'ın yanında olduklarını belirterek "İ saldırılarını durdurmak için İ’ın yanında yer almanın kendileri için bir görev olduğunu" söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Fransız ve Avustralyalı mevkidaşlarıyla Orta Doğu'daki gerilimi görüştü
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Bakan Marco Rubio'nun, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ile ayrı ayrı gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde İ ile İ arasında tırmanan gerilimi ve bunun bölgesel yansımalarını görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, bakanların, İ'ın nükleer silahlara sahip olmaması için yakın işbirliği içinde çalışmak konusunda mutabık kaldığı ifade edildi.
ABD'nin Fransa'ya, İ'la iletişime geçmeye hazır olduğunu belirttiği iddia edildi
Ulusal basında yer alan haberlere göre, Fransa Dışişleri Bakanı Barrot ile Rubio, gece saatlerinde yaptıkları telefon görüşmesinde İ'ın nükleer meselesini ele aldı.
Basının, ismi açıklanmayan bir Fransız diplomatik kaynağa dayandırdığı bilgilere göre, iki bakan, İ'ın nükleer ve balistik programlarının İ ve Avrupa için tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
Haberde, Rubio'nun, Fransız Bakan Barrot'a "ABD'nin her an doğrudan İlılarla iletişime geçmeye hazır olduğunu" ifade ettiği ileri sürüldü.
Barrot ise ABD'li mevkidaşına, bugün İsviçre'nin Cenevre kentinde Fransa, Almanya, İngiltere ve İ dışişleri bakanları ile Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas arasında yapılması beklenen görüşmede izleyecekleri yaklaşım hakkında bilgi verdi.
Söz konusu Avrupalı siyasetçilerin, görüşmede İ Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'ye ülkesinin nükleer programına ilişkin diplomatik sürece yeniden dönmesi ve müzakerelere devam etmesi çağrısında bulunacakları belirtildi.
ABD, İ'a saldırılara dahli tartışmasının gölgesinde Orta Doğu'daki üslerine takviye yapıyor
"Flight Radar" sitesindeki haritaya göre, son 24 saatte Avrupa'nın farklı bölgelerinden kalkan ABD Hava Kuvvetleri'ne ait 20 civarında askeri kargo uçağı Orta Doğu'daki üslere indi.
Washington'un İ'in yanında İ'a saldırılara katılacağı yönündeki tartışmaların gölgesinde ABD ordusunun Orta Doğu'daki üslerine takviye yapması dikkati çekti.
Uluslararası basında çıkan haberde, ABD'nin Orta Doğu'daki üslerine ilave hava savunma sistemleri dahil olmak üzere askeri ekipman takviyesi yaptığı aktarıldı.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 17 Haziran'da yaptığı açıklamada, Orta Doğu bölgesine "ek kabiliyetlerin konuşlandırılması" talimatını verdiğini belirtmişti.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın, İ'la müzakerelerin gerçekleşme olasılığının yüksek olması nedeniyle İ'la ilgili (saldırı yapıp yapmama) kararını iki hafta içinde vereceğini açıklamıştı.
ABD istihbarat yetkilileri, İ'ın nükleer silah üretme konusunda kararsız olduğunu belirtti
İ'ın nükleer bomba üretme ihtimali ve ABD'nin İ'ın Kum eyaletinde bir dağın derinliklerinde bulunan Fordo nükleer tesisine olası saldırısı, tartışma konusu olmaya devam ediyor.
New York Times'ın (NYT) haberine göre, ABD istihbarat yetkilileri, İ'ın bomba yapımında kullanılabilecek ölçüde zenginleştirilmiş büyük uranyum stoğuna sahip olmasına rağmen henüz nükleer bomba üretmeye karar vermediğini düşündüklerini bildirdi.
Yetkililer, İ'ın nükleer bomba üretimine yönelmesinin ABD ordusunun Fordo'ya saldırması ya da İ'in İ lideri Hamaney'i öldürmesi halinde muhtemel olduğu değerlendirmesini yaptı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise düzenlediği basın toplantısında, İ'ın bomba yapımı için gereken tüm malzemelere sahip olduğunu ifade ederek, "İ nükleer silah elde etmek için gereken her şeye sahip. Tek gereken, dini liderin bu yönde karar vermesi. Kararın ardından silahın üretimi birkaç hafta sürer." dedi.
Bazı yetkililer, bu yeni değerlendirmelerin İ dış istihbarat servisi Mossad tarafından sunulan, İ'ın 15 gün içinde nükleer silah elde edebileceğine yönelik bilgilerle örtüştüğünü belirtirken, bazıları ise bu fikre karşı çıkarak, konuya ilişkin bir önceki ABD istihbarat değerlendirmesinin değişmediğini ve İ'ın nükleer silah üretmesinin birkaç ay, hatta bir yıla kadar sürebileceğini vurguladı.
Öte yandan İ Başbakanı Binyamin Netanyahu, İ'ın nükleer tesisleri söz konusu olduğunda İ'in hedeflerine tek başına ulaşabileceği açıklamasını yaptı.
Tahminler
Amerikan CNN televizyonunun konuya yakın 4 kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD istihbaratının, İ'ın "şu anda bir nükleer bomba ürettiğine inanmadığı" tahminleri yürüttüğü aktarıldı.
Haberde öne sürülen tahminlerde "(İ'ın) bir bombayı üretmesinin ve seçtiği hedefe konuşlandırmasının en az 2 ila 3 yıl süreceği" kaydedildi.
ABD Başkanı Donald Trump ise ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın, bu yıl içinde Kongre'de yaptığı ve "İ'ın nükleer silah üretmediğini" belirten konuşmasına ilişkin, "(Gabbard'ın) Ne söylediğini umursamıyorum. Bence bir tane üretmeye çok yakınlardı." ifadesini kullanmıştı.
Netanyahu da İ'a saldırıların başladığı 13 Haziran'daki açıklamasında, İ'ın atom bombası üretebilecek kadar uranyum zenginleştirdiğini, silah üretmek için daha önce atmadığı adımları attığını ve İ'ın bu hızla çok kısa sürede nükleer silah üretebileceğini öne sürmüştü.
Avustralya, bölgede artan gerilim nedeniyle Tahran Büyükelçiliği'ndeki faaliyetleri askıya aldı
Avustralya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İ'in saldırıları nedeniyle İ'daki kötüleşen güvenlik ortamı gerekçe gösterilerek Tahran Büyükelçiliği'nin faaliyetlerinin askıya alındığı bildirildi.
Elçilik çalışanları ile ailelerinden ülkeyi terk etmelerinin istendiği belirtilen açıklamada, İ'da bulunan tüm Avustralya vatandaşlarına da imkanlar dahilinde ülkeden derhal ayrılmaları, ayrılamayacakların ise güvenli alanlara sığınmaları çağrısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca, Avustralya'nın Tahran Büyükelçisi Ian McConville'in krizle ilgili çalışmaları desteklemek amacıyla bölgede kalmaya devam edeceği belirtildi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Avustralya vatandaşlarının bölgeden tahliyesine yardımcı olmak üzere ordu personeli ve uçaklarının Orta Doğu'ya konuşlandırıldığını aktardı.
Rusya: İ'in İ'a yönelik saldırıları, nükleer felaket tehdidini artırıyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) çerçevesinde düzenlenen Asya-Pasifik Haber Ajansları Birliği (OANA) 19. Genel Kurul Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda konuşan Zaharova, İ'in İ'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya dikkati çekerek, bu meselenin barışçıl, siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Zaharova, "Müzakere masasına dönülmesi gerekiyor. Bunun için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İ, İ ve diğer ülkelerle temaslarını sürdürüyor. Her alanda tüm bölge ülkeleri ve bölge dışı ülkelerle bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Saldırıların, ABD ile İ arasında Umman'da yapılması planlanan doğrudan olmayan görüşmelerin öncesinde başladığına dikkati çeken Zaharova, bunun bu görüşmelerin engellenmesi için yapıldığına işaret etti.
İ'in İ'da nükleer tesislerin yakınlarına saldırılar düzenlediğini söyleyen Zaharova, "Bu, nükleer felaketin yaşanması tehdidini artırıyor. Bu, sadece bölge için değil tüm dünya için felaket olabilir. Bu, çok tehlikeli bir durum." uyarısında bulundu.
Zaharova, Batı'nın buna tepki vermediğini ve bu konuda çifte standart uyguladığını dile getirdi.
"Bilgilerin denetlenmesi konusunda teknolojik çalışmalar yaptık"
OANA Genel Kurul Toplantısı'na katılan Anadolu Ajansı (AA) Stratejik İپş ve Marka Yönetimi Direktörü Hazal Duran, Zaharova'ya "Verilere bakıldığında OANA üyesi Asya Pasifik ülkelerinin dezenformasyona en çok maruz kalan ülkeler olduğunu görüyoruz. Bu durum göz önüne alındığında potansiyel işbirliği alanları neler olabilir? Bu konuda önerileriniz nelerdir?" sorusunu yöneltti.
Zaharova, soruya verdiği yanıtta 6 yıl önce Birleşmiş Milletler'e (BM) yalan haberlerle mücadele konusunda teklif sunduğunu ancak bu konuda herhangi bir adım atılmadığını anlattı.
Bu nedenle, Rusya'nın kendi yolunu izlediğini ve yalan haberler konusunda konferans düzenlemeye başladıklarını dile getirerek, "Bilgilerin denetlenmesi konusunda teknolojik çalışmalar yaptık." dedi.
Zaharova, bu konuda edindikleri tecrübeleri paylaşmaya hazır olduklarını belirterek, haber ajansları arasındaki işbirliğinin önemini vurguladı.
Almanya diplomatik müzakerelerin her zaman askeri çatışmalardan daha iyi olduğunu düşünüyor
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, İngiltere ve Fransa ile Cenevre'de İ Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile yapılacak görüşme öncesi MDR radyosuna yaptığı açıklamada, "Mevkidaşlarımla beraber Cenevre'de bu görüşmeleri yürütmekten büyük memnuniyet duyuyorum ve başarılı olacağımızı umuyorum. Çünkü diplomatik görüşmeler her zaman askeri çatışmalarından daha iyidir." dedi.
Uzun süredir İ'ı, nükleer silahlanma planlarından inandırıcı ve anlaşılır bir şekilde vazgeçmesi konusunda ikna etmeye çalıştıklarını anlatan Wadephul, "Bu arada, İ'ın geniş kapsamlı füze programının Avrupa için de oluşturabileceği tehlikelerin farkındayız ve şu ana kadar müzakerelerimizde pek başarılı olamadık." diye konuştu.
Wadephul, İ'ın samimiyetini göremediklerini, bunun yerine sivil kullanımın çok ötesine geçen bir (uranyum) zenginleştirme programı gördüklerini belirterek, "Şu anda İ ile İ arasındaki bu çatışmanın çok kritik bir aşamasında olduğumuzdan, İ'ı bu tür planları uygulamaktan gerçekten kalıcı olarak vazgeçirmek için bir kez daha çok yoğun bir çaba sarf etme kararlılığındayız. " ifadelerini kullandı.
Alman Bakan, İ'ın uranyum zenginleştirme planlarından vazgeçmeye hazır olması durumunda, İ ile olan çatışmanın daha da tırmanmasının önlenmesi için gerçek bir şans olacağını kaydetti.
Wadephul, ABD'nin Avrupa'nın diplomatik girişimini destekleyip desteklemediği sorusuna ise "Bu konuyu Amerikalı dostlarımızla yakından koordine ediyoruz. Onlar sadece bu görüşmeleri yaptığımızı bilmekle kalmıyor, aynı zamanda bunu yapmamızı da çok onaylıyorlar ve bu bakımdan İ'ın genişlemeyi önlemek istiyorsa bu görüşmeleri yeni bir ciddiyet ve güvenilirlikle yürütmesi gerektiğini bilmesi gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'dan "Her fırsatı değerlendirmeliyiz" vurgusu
Başbakanlık Müsteşarı Thorsten Frei da ARD televizyonuna yaptığı açıklamada, Cenevre'deki görüşmelere dikkati çekerek, çok zor durumda bile diplomasi için bir pencerenin açık kalmasını ve çatışmanın başka yollarla çözülebilmesini sağlamanın doğru olduğuna inandığını söyledi.
Frei, şu anda bir anlaşma ihtimalinin "özellikle iyi" olmadığını ancak bugün İ ile planlanan görüşmelerin çok önemli bir fırsat olduğunu belirtti.
Barışçıl ve müzakereye dayalı bir çözüme ulaşmak için her fırsatın, "en küçüğü" bile olsa değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Frei, "Bunun başarılı olup olmayacağını bilmiyorum. Bu son derece zor ve son yıllardaki deneyimler, bu konuda pek de umut verici değil. Bunu söylemek gerekir. Yine de her fırsatı değerlendirmeliyiz." dedi.
İ'in İ'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İ, 13 Haziran'da İ’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İ Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İ ordusunun İ’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 25 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
İ'in İ'a düzenlediği saldırılardaysa, İ ğı Bakanlığı'ndan 15 Haziran'da yapılan açıklamaya göre en az 224 kişi öldü, 1277'den fazla kişi yaralandı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İ'i kınadı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
