

Hazar Denizi, 5 ülkede kıyısı bulunan dünyanın en büyük "kapalı gölü" olarak biliniyor.
Yaklaşık 370 bin kilometrekare büyüklüÄŸe sahip Hazar Denizi'ni Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Türkmenistan ve İran paylaşıyor.
Hazar'ın 6 milyon yıl önce "Paratetis" isimli antik okyanusun bir parçası, bugün de doÄŸal özelliÄŸi tam araÅŸtırılmamış "sır dolu" bir deniz olduÄŸu ifade ediliyor.
130'a yakın nehrin aktığı Hazar'ın, tek deniz olmasına raÄŸmen kuzey ile güney kısmı arasında fark var. ÖrneÄŸin, Hazar Denizi'nin kuzey bölümünde su daha az tuzlu ve ortalama derinliÄŸi 5 metreyi aÅŸmazken güney kısmında su daha tuzlu ve derinliÄŸi 1025 metreye kadar ulaşıyor.
Küresel ekosistem için önemli olan Hazar Denizi, ayrıca zengin petrol yataklarıyla da dikkati çekiyor.
Toplam petrol rezervinin 48 milyar varil olduÄŸu tahmin edilen Hazar, uluslararası arenada daha çok "enerji denizi" olarak tanınıyor. Böylece Hazar Denizi, kıyıdaÅŸ ülkelerin ekonomisinde üstlendiÄŸi kilit rol kadar petrolünü ithal eden ülkeler için de stratejik önem taşıyor. Son yıllarda gözle görülür ÅŸekilde suyu çekilmeye baÅŸlayan Hazar'ın ekolojik durumu ise endiÅŸe veriyor.
Hazar'ın seviyesinin 2005 ila 2023 yıllarında 185 santimetre düÅŸmesiyle 31 bin kilometrekarelik su alanı kaybedildi. 2100 yılına doÄŸru ise denizdeki su seviyesinin 18 metreye kadar düÅŸebileceÄŸi öngörülüyor.
Özellikle Hazar Denizi'nin en uzun kıyısı olarak bilinen Kazakistan tarafındaki su alanı son 15 yılda yüzde 7,1 azaldı.
"Hazar'ın kuzey kısmını kaybedebiliriz"
"Save The Caspian Sea" Ekolojik Hareketinin Kurucusu Vadim Ni, AA muhabirine, halihazırda Hazar Denizi'nin tek sorununun sadece suyun çekilmesi olmadığını söyledi.
Hazar'ın iklimsel, çevresel ve ekonomik krizle karşı karşıya olduÄŸu uyarısında bulunan Ni, "Hazar Denizi'nde son 20 yılda su seviyesi 2 metre düÅŸtü. Özellikle denizin sığ olan derinliÄŸi az Kazakistan tarafındaki kuzey kısmını kaybedebiliriz." diye konuÅŸtu.
Ni, sadece Hazar Denizi'nde rastlanan balık ve bitki türlerinin tamamen yok olma aÅŸamasına geldiÄŸine iÅŸaret ederek, "200 milyon yıllık mersin balığının Hazar türü yüzde 90 azalmış durumda. Hazar fokunun popülasyonu 1 milyondan 70 bine kadar düÅŸtü. Hazar'da konaklayan 12 milyondan fazla göçmen kuÅŸ alışık rotalarını kaybetme tehlikesi yaşıyor." ifadelerini kullandı.
Hazar Denizi konusunda çalışan çevre aktivistleriyle geçen yıl aralık ayında bir araya gelerek "Save The Caspian Sea" Ekolojik Hareketini kurduklarını anlatan Ni, "Hazar Denizi'nde büyük bir krizin eÅŸiÄŸindeyiz. Bunu hepsi anlıyor ama her taraf kendi çıkarlarını savunuyor." dedi.
Ni, hareketin amacının taraflar arasında diyaloÄŸu saÄŸlamak ve Hazar'ı "ikinci bir Aral Gölü"ne çevirmemek için önlemler geliÅŸtirmek olduÄŸunu belirterek, "Biz, deniz seviyesinin düÅŸmesi, petrol ve gaz ÅŸirketlerinin denizi kirletmesi, biyolojik çeÅŸitliliÄŸin kaybolması, balıkçılığın ve turizmin tehlike altında olması gibi Hazar Denizi'nin kilit sorunlarına bölgesel ve uluslararası düzeyde dikkati çekmek istiyoruz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Vadim Ni, özellikle Hazar Denizi'nin Kazakistan kıyısında petrol üretimi yapan ÅŸirketlerin çevreyi kirletmeye yönelik bilgi ÅŸeffaflığı saÄŸlaması konusunda çalışmalarını yoÄŸunlaÅŸtıracaklarını sözlerine ekledi.
"Hazar'ı besleyen nehirlerin kıyısında barajların inşa edilmesini durdurmak lazım"
Kazakistanlı çevre aktivisti Galina Çernova, 44 yıldır Hazar Denizi bölgesindeki Atırau kentinde yaÅŸadığını ve emekli olduktan sonra petrol üretiminin çevreye etkisi konusunda bağımsız araÅŸtırmacı olarak çalışmaya baÅŸladığını söyledi.
Çernova, Hazar'ın son bir yılda 70 santimetre çekilmesinin ciddi bir çaÄŸrı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, "Öncelikle Hazar’ın en büyük besin kaynağı Volga Nehri baÅŸta olmak üzere diÄŸer nehirlerin kıyısında barajların inÅŸa edilmesini durdurmak lazım ki Hazar’a daha fazla su gelsin." dedi.
Halihazırda Hazar Denizi'nde Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya'nın petrol ürettiÄŸine dikkati çeken Çernova, "Hazar'ın yüzde 27'si Kazakistan, yüzde 22'si Azerbaycan ve yüzde 22'si de Rusya'ya ait. Åžu anda petrolün yoÄŸun üretildiÄŸi kıyılarda ekosistem kaybolma tehlikesi yaşıyor. ÖrneÄŸin, petrol üretimi bulunmayan İran kıyısında denizin daha canlı ve balıkçılık sektörünün daha iyi geliÅŸmiÅŸ olduÄŸunu görüyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
"Kazak Balık" Balıkçılık DerneÄŸi Aktau Åžubesi Müdürü Daniyar Alimjanov da Hazar Denizi bölgesinde her yıl yüzlerce ölü balığın kıyıya vurduÄŸunu belirtti.
Alimjanov, artık bazı balık türlerinin tamamen yok olduÄŸunu dile getirerek, "Bunun en büyük sebebi, deniz seviyesinin düÅŸmesi ve kirlenmesidir. Son yıllardaki iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi de bu durumu olumsuz etkiledi. ÖrneÄŸin, Hazar fokunun üremesi için denizde belli bir buzlanma oranının olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Kazakistan Meclisi Milletvekili Sergey Ponomarev ise Parlamento olarak Hazar Denizi'ndeki çekilmeyi daha yakından takip ettiklerini söyledi.
Ponomarev, Hazar'daki çekilmenin süreceÄŸinin tahmin edildiÄŸini dile getirerek, "Hazar Denizi, Kazakistan ekonomisi için önemli. Deniz seviyesinin düÅŸmesi, bu petrol yataklarına ulaşımı zorlaÅŸtırabilir. Åžu anda merkezi Aktau kentinde olacak Hazar Denizi AraÅŸtırma Enstitüsünün kurulmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Bunun yanı sıra gelecek sene büyük ihtimalle Hazar Denizi'ne iliÅŸkin kanun geliÅŸtirmeye baÅŸlayacağız." diye konuÅŸtu.