

İklim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve küresel ısınmayla mücadele kapsamında ekonomisini karbondan arındırmak isteyen birçok ülke, net sıfır emisyon taahhüdünde bulunurken bu durum, temiz enerji ihtiyacını da ortaya çıkardı.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle yaÅŸanan enerji güvenliÄŸi endiÅŸelerinin de temiz enerjiye geçiÅŸ sürecini hızlandırması, düÅŸük karbonlu elektrik üretimine imkan saÄŸlayan nükleer enerji kullanımını birçok ülkenin gündeminde üst sıralara taşıdı.
Dubai'de geçen yıl düzenlenen BirleÅŸmiÅŸ Milletler İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Çerçeve SözleÅŸmesi 28'inci Taraflar Konferansı'nda (COP28) katılımcı 22 ülke, net sıfır emisyon hedefi için 2050'ye kadar nükleer enerji kapasitelerini üç katına çıkarma taahhüdünde bulunmuÅŸtu.
Bu yıl da Brüksel'de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Belçika hükümetinin ev sahipliÄŸinde ilk kez düzenlenen Nükleer Enerji Zirvesi'nde de buna destek veren 30'un üzerinde ülke, mevcut reaktörlerin ömrünün uzatılması, yatırımları finanse edecek koÅŸulların saÄŸlanması, yeni nükleer enerji santrallerinin inÅŸası ve küçük modüler reaktörlerin (SMR) kurulmasında birlikte çalışmayı taahhüt etti.
Paris İklim AnlaÅŸması'na 2021'de taraf olan ve 2053 için net sıfır emisyon hedefi ilan eden Türkiye de nükleer enerjide 2050'ye kadar 20 bin megavat kurulu güce ulaÅŸmayı hedefliyor.
Nükleer enerjiye artan destek sektör için bir fırsat
Londra merkezli düÅŸünce kuruluÅŸu Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI) BaÅŸkanı Tim Yeo, AA muhabirine, bugün nükleer enerjiye desteÄŸin 10-20 yıl öncesine kıyasla çok daha fazla olduÄŸunu ve bunun, sektör için büyük fırsat olduÄŸunu söyledi.
Yeo, bu fırsatın deÄŸerlendirilebilmesi için atılması gereken adımlara iliÅŸkin, "Her ÅŸeyden önce, standartların daha fazla uyumlaÅŸtırılmasına ve daha fazla uluslararası iÅŸbirliÄŸine ihtiyacımız var. 'Tek bir nükleer enerji santrali deÄŸil, dört, altı veya on santral inÅŸa edeceÄŸiz' diyecek ülkelere ihtiyacımız var. Çünkü maliyetleri ancak bu ÅŸekilde azaltabilirsiniz. Maliyet, nükleer enerjinin yaygınlaÅŸmasının önündeki en büyük engel." ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde elektrik talebi artarken nükleer enerji kapasitesinin düÅŸtüÄŸüne dikkati çeken Yeo, "Çin ve Rusya gibi ülkelerin büyük yatırımlarına karşın Batı dünyasının büyük bir kısmında yatırımlar yavaÅŸladı. BirleÅŸik Krallık'ın nükleere yatırım yapan bir ülke olduÄŸunu söylemekten memnuniyet duyuyorum ancak bu yatırım artışının gerçekleÅŸtiÄŸini görmemiz gerekiyor. Küresel elektriÄŸin en az dörtte birinin nükleer enerjiden üretilmesi gerekiyor." diye konuÅŸtu.
Türkiye'nin nükleer enerji hedefi
Yeo, Türkiye'yi nükleer enerji yatırımları için attığı adımlar nedeniyle kutlayarak, bunun sadece Türkiye için deÄŸil, komÅŸuları için de harika olduÄŸunu ve tüm dünyaya örnek teÅŸkil ettiÄŸini kaydetti.
Birçok ülkenin ilk nükleer enerji projesini geliÅŸtirirken gecikmeler yaÅŸayabildiÄŸini belirten Yeo, "Türkiye'de nükleer enerjiye duyulan ihtiyacın kabul gördüÄŸüne inanıyorum. Bu, çok önemli bir baÅŸlangıç. Birçok ülkenin sürecin nasıl ilerlediÄŸini görmek için dikkatle izleyeceÄŸi bir örnek. BaÅŸarılı bir ÅŸekilde, zamanında ve bütçeye uygun olarak teslim edilirse sadece Türkiye'de deÄŸil, tüm bölgede nükleer enerji kapasitesine yönelik yatırım talebini artıracaktır." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Yeo, bu dönemin nükleer enerji endüstrisi için büyük bir fırsat sunduÄŸuna deÄŸinerek "Sadece Türkiye'de deÄŸil, dünya genelinde nükleer enerjiye daha fazla destek var. Bu anı iyi deÄŸerlendirmeliyiz çünkü zaman bizden yana deÄŸil ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi insan hayatı için bir tehdit." dedi.
SMR ile nükleer enerjinin kullanım alanı geniÅŸliyor
SMR'lerin yaygınlaÅŸma hızının ve maliyet düÅŸüÅŸüne katkısının henüz net olarak bilinmediÄŸini ancak sektörün önemli bir parçası olacağına dikkati çeken Yeo, "Bu sürecin baÅŸlaması birkaç yılı alacaktır. Ancak 2030 itibarıyla SMR'lerin hızla arttığını görmeyi bekliyoruz. Bu, maliyetlerin azalmasına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla SMR'ler gibi yeni teknolojilere olan talebin artacağı anlamına geliyor." diye konuÅŸtu.
Yeo, SMR ile enerjinin küçük yerleÅŸim yerlerine de ulaÅŸtırılabildiÄŸini dile getirerek bu teknolojinin büyük ölçekli santrallere kıyasla daha az elektrik üretimi saÄŸladığını ancak sayesinde kullanım alanının geniÅŸlediÄŸini anlattı.
Yenilenebilir enerji ve nükleer enerji iÅŸbirliÄŸi
Yenilenebilir enerji sektöründe, özellikle hızlı kapasite artışlarının yaÅŸandığı güneÅŸ ve rüzgar enerjisi alanlarında karşılaşılan baÅŸlıca zorluÄŸun bu teknolojilerin kesintili enerji saÄŸlaması olduÄŸunu belirten Yeo, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
"Bu kaynaklar 24 saat enerji garantisi veremiyorlar. Nükleer ve yenilenebilir enerji arasında doÄŸal bir ortaklık olması gerekir. Çünkü en modern nükleer teknolojiler talepteki çeÅŸitli deÄŸiÅŸimlerle baÅŸa çıkabilir. GeçtiÄŸimiz yüzyıldaki ilk nükleer enerji santralleri tam zamanlı olarak olabildiÄŸince çok fazla çalıştırılmak zorundaydı. Artık daha esnek teknolojilere sahibiz ve bunlar yenilenebilir enerji ÅŸirketleriyle baÅŸarılı bir ortaklık oluÅŸturabilir."