365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Hava kirliliÄŸi çocukların zihinsel fonksiyonlarını etkiliyor

23.04.2025
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Danışman NöroloÄŸu Doç. Dr. Semih Ayta, "Hava kirliliÄŸi, havada uçuÅŸan partikül maddeler dışında ağır metallerin yere çökmesine de neden oluyor ve bunlar da zihinsel fonksiyonları etkileyebiliyor." dedi.


DoÄŸaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.


Barselona Küresel SaÄŸlık Enstitüsü tarafından yapılan ve Environment International adlı bilim dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, erken ve orta çocukluk döneminde diÄŸer çocuklara kıyasla daha yüksek hava kirliliÄŸine maruz kalan çocukların beynindeki önemli bölgeler arasında daha zayıf baÄŸlantı olduÄŸu tespit edildi.

Hava kirliliÄŸine erken yaÅŸta maruz kalmanın beyin geliÅŸimi üzerindeki etkisine odaklanan çalışma, belirli kortikal ve subkortikal beyin aÄŸları içinde ve arasında iÅŸlevsel baÄŸlantının azaldığını gösteriyor. Bu aÄŸları, düÅŸünme, algılama ve hareketi kontrol etme gibi farklı biliÅŸsel iÅŸlevleri gerçekleÅŸtirmek için beraber çalışan birbirine baÄŸlı beyin yapıları sistemleri oluÅŸturuyor.

Çalışma kapsamında Hollanda'nın Rotterdam kentindeki 3 bin 626 çocuÄŸun verileri analiz edildi. Katılımcıların, ikametgahlarında hava kirliliÄŸine maruz kalma, PM2,5 ve PM10 partikül madde ve azot dioksit üzerinde yapılan ölçümleri çevresel özelliklerle birleÅŸtiren istatistik modeller kullanılarak veriler elde edildi. Sonrasında beyin baÄŸlantısı, 13 kortikal aÄŸ ve 3 subkortikal bölge dahil olmak üzere amigdala, hipokampüs, kaudat çekirdek kapsamında hem aÄŸlar arasında hem de aÄŸlar içinde deÄŸerlendirmeler yapıldı.

Çocukların yaklaşık 10 ve 14 yaÅŸlarında, dinlenme halindeki beyin görüntüleme tekniÄŸi kullanılarak iki kez beyinleri tarandı. Ayrıca doÄŸumdan 3 yaşına kadar ve beyin görüntüleme tekniÄŸi deÄŸerlendirmesinden bir önceki yıl hava kirliliÄŸine maruz kalma durumu analiz edildi.

Elde edilen verilere göre, doÄŸumdan 3 yaşına kadar hava kirliliÄŸine daha fazla maruz kalmanın amigdala, somatomotor fonksiyon ve kortikal aÄŸlar arasında daha düÅŸük baÄŸlantıya sebep olduÄŸu sonucuna ulaşıldı.

AkciÄŸer ve beyne ulaÅŸabiliyorlar

Çocukluk döneminde maruz kalınan hava kirliliÄŸinin yol açtığı saÄŸlık sorunlarına iliÅŸkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Ayta, hava kirliliÄŸinin iç veya dış ortam havasının kimyasal, fiziksel veya biyolojik ajanlarla kirlenmesi ÅŸeklinde tanımlandığını söyledi.

Hava kirliliÄŸinin evsel ısınma, yemek piÅŸirme, trafik, endüstriyel faaliyetler, enerji üretimi, orman yangınları gibi baÅŸlıca nedenleri olduÄŸunu belirten Ayta, ozon, kükürt dioksit, azot dioksit, sülfür dioksit ve farklı boyutlardaki partikül maddelerin havadaki kirleticilerden olduÄŸunu ifade etti.

Çapı 2,5 ile 10 mikrometre arasındaki partikül maddelerin (PM) kaba partiküller yani PM2,5 ve PM10 olarak, 0,1-2,5 arasında olanların ince partikül madde ve 0,1 mikrometreden daha küçük partiküllerin ise çok ince partikül madde olarak tanımlandığını dile getiren Ayta, "Özellikle ince ve çok ince olanlar alveol dediÄŸimiz akciÄŸerin hücresinden direkt kana karışabiliyorlar. Ayrıca koku alma sinirleri üzerinden direkt beyne ulaÅŸabildikleri de gösterilmiÅŸ." dedi.

Hava kirliliÄŸine anne karnında maruz kalmanın erken doÄŸum, bebeÄŸin iyi geliÅŸememesi, düÅŸük doÄŸum tartısı, doÄŸum sonrası solunum sıkıntısı ve vücudun farklı organlarında doÄŸumsal anomalilere yol açtığını vurgulayan Ayta, bu noktada ailelerde ve ilgili uzmanlık alanlarında farkındalığın artması gerektiÄŸini bildirdi.

Hava kirliliÄŸinin arttığı dönemlerde epilepsi ve baÅŸ aÄŸrısı ÅŸikayetleriyle hastanelere yapılan baÅŸvuruların sayısında artış yaÅŸandığına dikkati çeken Ayta, Multiple Skleroz (MS) hastalığının baÅŸlangıcı ve ataklarında, Parkinson ve Alzheimer hastalığında da hava kirliliÄŸinin etkisi olduÄŸunu kaydetti.

"Anne karnındaki bebekler, erken çocukluk ve yaÅŸlılık en açık dönemler"

Hava kirliliÄŸinin en fazla hamile, erken bebeklik, çocukluk ve yaÅŸlılık dönemindeki bireyleri etkilediÄŸi bilgisini veren Ayta, ÅŸöyle devam etti:

"Çocuklar boyları itibarıyla yere daha yakınlar ve havanın diÄŸer kısımları dışında kalarak çöken partiküllerden etkilenebiliyorlar. Bir de henüz hava kirliliÄŸindeki partikülleri, maddeleri, tozları filtre edecek üst solunum yolu sistemleri geliÅŸmemiÅŸ oluyor. Hava kirliliÄŸinin çocukların beyin geliÅŸimini, dikkat, algı, öÄŸrenme gibi pek çok fonksiyonu etkilediÄŸi, otizm spektrum bozukluÄŸuna da etkisi olabildiÄŸine dair yayınlar var. Hava kirliliÄŸi, havada uçuÅŸan partikül maddeler dışında ağır metallerin yere çökmesine de neden oluyor ve bunlar da zihinsel fonksiyonları etkileyebiliyor"

Son yıllarda iklim krizi nedeniyle dünyanın birçok noktasında yaÅŸanan orman yangınları ve aşırı hava olaylarının özellikle çocuk ve ergen bireylerde kaygı bozukluÄŸuna yol açtığı deÄŸerlendirmesinde bulunan Ayta, bu durumun ilerlemesiyle depresyon ve travma sonrası stres bozukluÄŸu gibi sorunların ortaya çıktığını anlattı.

Hava kirliliÄŸiyle mücadelede öncelikle hava kirliliÄŸi açısından sahip olunan durumun kavranması gerektiÄŸinin altını çizen Ayta, Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığının hava kalitesi ölçüm istasyonlarının ve konuda uzman kiÅŸiler tarafından hazırlanan veri ve raporların takip edilmesi gerektiÄŸi tavsiyesinde bulundu.

Hava kirliliğini azaltma yolları

Hava kirliliÄŸinin azaltılması için fosil yakıtlardan uzaklaşılması gerektiÄŸi çaÄŸrısında bulunan Ayta, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

"Fosil yakıtlardan uzaklaÅŸmak iyi bir seçenek ama bir yandan enerjiye ihtiyacımız var. İşte bu noktada elektrikli araba diyoruz ancak o zaman enerjiyi nasıl üreteceÄŸiz? Yenilenebilir kaynaklarını düÅŸünebiliriz. ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'da çok az binanın tepesinde güneÅŸ enerjisi paneli var. ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'da yazın, sonbahar ve kışın da belki güneÅŸli havalarda bunlardan yararlanabiliriz. Tüketim alışkanlıklarımızı deÄŸiÅŸtirerek, tüketimimizi azaltarak, hava kirliliÄŸini azaltma yolunda faaliyet gösterebiliriz. Ülkemizde de hava kirliliÄŸi izlem istasyonu sayısını artırmak, modellemeleri iyi yaparak istasyonları doÄŸru yerlerde konumlandırmak, elde edilen verileri eÅŸzamanlı ve ÅŸeffaf biçimde halka ulaÅŸtırmak, PM10 ve PM2,5 için de limitleri belirlemek gerekiyor."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR