

ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi, ÅŸehrin içinde üretim ve tüketim merkezlerinin yakınlaÅŸtırılıp lojistik maliyetlerinin düÅŸürülmesi, ürün zayiatının azaltılması ve kentte yaÅŸayanların taze ve ucuz sebzeye eriÅŸiminin saÄŸlanması amacıyla Kağıthane Belediyesi Yeni Kültür Merkezi Kompleksi'nde 8 Aralık 2022'de açıldı.
Açılıştan bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen çalışmalar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, kamu, yerel yönetim ve özel sektör iÅŸbirliÄŸinde kurulan ve eksi 30 metrede bulunan merkezin, dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim merkezi olduÄŸunu söyledi.
Ürünleri yetiÅŸtirirken kullandıkları sistemden bahseden Parıldar, "GüneÅŸ enerjisi burada yok, gün ışığı yok ama bitkinin ihtiyacı olan gün ışığını biz aydınlatma unsurlarıyla saÄŸlıyoruz. Yine burada toprak kullanmıyoruz ama bitkinin tutunacağı ortamı hazırlıyoruz. Bitkinin tutunacağı ortamla beraber de ihtiyacı olan bitki besin elementlerini sulama suyuyla bitkiye vererek bitkinin ihtiyacı olan besleme elementlerini de saÄŸlamış oluyoruz." diye konuÅŸtu.
"Yılın 365 gününde üretim yapabiliyorsunuz"
Ürünlerin kapalı ortamda yetiÅŸtirilmesi sayesinde hem bitki hastalıklarıyla hem zararlarıyla ilgili konuları kontrol edebildiklerini, dolayısıyla merkezde pestisit kullanmadan sebze ve meyve yetiÅŸtirilebildiÄŸini belirten Parıldar, ÅŸöyle devam etti:
"Merkezde yüzde 99'un üzerinde su tasarrufu saÄŸlıyoruz. Bu en önemli unsur çünkü biz bakanlık olarak suyu merkeze alarak üretim planlamasını ÅŸekillendiriyoruz. İkincisi, tabii coÄŸrafi iklim ÅŸartlarından da etkilenmiyor. Rüzgar, fırtına, yağış, sel, aşırı sıcaklar, aşırı soÄŸuklar gibi unsurları da siz bu merkezde tamamen kontrolünüz altına alıyorsunuz. En büyük özelliklerinden birisi yılın tamamında, 365 gün üretim yapabileceÄŸiniz, yılın tamamını kullanabileceÄŸiniz bir döngüye sahipsiniz. ¶Ù¾±ÄŸ±ð°ù bir unsur, bu tür atıl alanları da kullanabiliyorsunuz. Bu atıl alanları üretime kazandırarak eksi 30 metrede, eksi 8'inci katta, bu tür alanda, bu tür üretimi yapabiliyorsunuz. ¶Ù¾±ÄŸ±ð°ù artısı, daha büyük açık alanlardan elde edebileceÄŸiniz ürünlerin 40 ila 100 katı ürün elde edebiliyorsunuz."
Tüm bu unsurlar sayesinde karbon ve su ayak izini azalttıklarını, aynı zamanda daha fazla ürünü daha hızlı, daha taze ve tüketicinin talebi doÄŸrultusunda üretebildiklerini aktaran Parıldar, merkezde iyi tarım uygulamaları, sertifikalı üretim yapıldığı bilgisini paylaÅŸtı.
"Asıl amacımız, bu teknolojiyi kullanarak bilgi, veri seti oluşturmak"
Merkezin toplamda 700 metrekare alana kurulduÄŸunu, bu alanda ofisler, fide hazırlama merkezi ve yaklaşık 15 ile 20 dekara karşılık gelen 275 metrekare büyüklüÄŸünde 3 ünite üretim alanı bulunduÄŸundan bahseden Parıldar, "Burada asıl amacımız, ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'a üretim saÄŸlayarak sebze, yeÅŸillik anlamında ihtiyacını maksimum saÄŸlamak deÄŸil, bizim buradaki asıl amacımız, bu teknolojiyi kullanarak öncelikle bilgi, veri seti oluÅŸturmak. Hangi ürünü, hangi ÅŸartlarda denedik, karşılığında risklerimiz, tehditlerimiz, avantajlarımız nelerdi, bunları ortaya koymak." ifadelerini kullandı.
Parıldar, merkezde gerçekleÅŸtirdikleri üretim sürecinin aÅŸamalarını ÅŸöyle özetledi:
"Bitkinin tutunma ortamını saÄŸlıyoruz. Tutunma ortamını saÄŸladıktan sonra iç kısımda bulunan sulama suyuyla beraber bitki besin elementlerini de bitkinin ihtiyacı olan bitki besin elementlerini de otomasyon sistemiyle saÄŸlıyoruz. Hangi ürünü üreteceksek, fesleÄŸeni üreteceksek, fesleÄŸenin ne kadar bitki besin elementine ihtiyacı var, onu otomasyon sistemiyle, bilgisayar sistemiyle ayarlayarak sulama suyuyla saÄŸlamış oluyoruz. Bitki bu sulama suyundan, bitki besin elementlerinden faydalandıktan sonra kalan suyu tekrar depomuza alıyoruz, filtre ediyoruz. Tekrar üreteceÄŸimiz ürün hangi ürünse o ürünün isteÄŸine göre bitki besin elementi yönünden zenginleÅŸtirerek tekrar sunum yapıyoruz. Dolayısıyla burada bütün veri tabanlarını, veri sistemlerini, veri bilgilerini toparlamış oluyoruz."
Yeni yatırımcı, veri setlerinden ücretsiz faydalanabiliyor
Ürünlerin yaklaşık 15 ila 30 gün arasında fide süreci olduÄŸunu, fide haline geldikten sonra bu ürünlerin üretim alanına alındığını aktaran Parıldar, bu alanda yaklaşık 20-30 gün içinde hasat edilebilecek olgunluÄŸa geldikten sonra tüketiciye sunulduÄŸunu anlattı.
Dikey tarımın geleneksel tarım yöntemleriyle geliÅŸtirilen ürünlere kıyasla daha zengin içeriÄŸe sahip olabildiÄŸine iÅŸaret eden Parıldar, "(AraÅŸtırmalarımız neticesinde çıkan) ürünleri heba etmek, atmak yerine tabii ki tüketiciye sunmak durumundayız. 88 çeÅŸitte deneme yaptık, 2 yıl içinde 6 tonun üzerinde ürün saÄŸladık. Yapmış olduÄŸumuz denemelerin veri setini hazırladık ve bir yatırımcı geldiÄŸi zaman bunlara maliyetsiz ÅŸekilde eriÅŸebilme imkanını ortaya koyuyoruz."
Parıldar, artık ürünleri talep eden bir market ve tüketici grubunun da oluÅŸtuÄŸunu ve bu pazar grubuna, ürettikleri ürünleri ücreti karşılığında vererek yeni yapacakları çalışmalar için kaynak saÄŸladıklarını dile getirdi.
Tarımın milli güvenlik unsuru olduÄŸu tespitinde bulunan Parıldar, konuÅŸmasını ÅŸöyle tamamladı:
"Bundan sonra biraz daha farklı çalışmalar da yapacağız. Belki ilaç sanayisinin ihtiyacı olan bitkilerin çalışmalarını da yine bu tesisimizde bakanlığımızla birlikte bakanlığımızdan izin alarak, sürdürerek yine bir veri setini de yatırımcıya, bakanlığımıza ve bu iÅŸle ilgilenen herkese sunacağız. Bakın 2 yıl içerisinde Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi'mizi yaklaşık 10 bin kiÅŸinin üzerinde ziyaretçiyle buluÅŸturmuÅŸuz. Bunun içerisinde bitki nedir, nasıl yetiÅŸtirilir diye eÄŸitim alan, merak eden çocuklarımızdan tutun, lisede öÄŸrencilerimize, gençlerimize, üniversitede tarımla ilgili çalışan, okuyan genç nesillerimize, araÅŸtırma yapan, geliÅŸtirme yapan uzman arkadaÅŸlarımıza ki ÅŸu anda bu iÅŸletmede iki doktora bir de yüksek lisans çalışması yapılmakta, onlara bir ortam saÄŸlıyoruz."