365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

KentleÅŸmeyle artan bitki körlüÄŸü biyoçeÅŸitlilik konusunda farkındalığı engelliyor

09.11.2023
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Uzmanlar, insanların biyolojik çeÅŸitlilik konusundaki farkındalıklarını engelleyen bitki körlüÄŸünün kentleÅŸmeyle birlikte arttığını, ÅŸehirlerdeki botanik bahçelerinin bu farkındalığı artırma konusunda önemli alanlar olduÄŸunu belirtiyor.

ÅžehirleÅŸme ve kırsaldan kente göçün artması gibi nedenlerle bitkilerin, doÄŸayla bağı giderek zayıflayan insanlar tarafından bilinirliÄŸi de azalıyor. Bitkilerin ve biyoçeÅŸitliliÄŸin farkında olmamak, bu türlerin korunması ve sürdürülebilirliÄŸi açısından bir tehdit oluÅŸtururken bu tehdide dikkati çekmek amacıyla "bitki körlüÄŸü" kavramı ilk olarak 1999'da ABD’li botanikçiler James Wandersee ve Elisabeth Schussler tarafından ortaya atıldı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erol, insanların; bitkilerin, bitki dünyasının ve bu dünyanın yaÅŸam için öneminin farkında olmamalarının "bitki körlüÄŸü" olarak tanımlanabileceÄŸini söyledi.

Bütün coÄŸrafyalara bitkilerin hakim olduÄŸunu, kuraklık stresinin yaÅŸandığı kutuplarda bile antifriz molekülleri sayesinde, donmadan varlıklarını sürdürebilen kara yosunları bulunduÄŸunu aktaran Erol, bu örnekler düÅŸünüldüÄŸünde dünyada insanlarla bitkilerin birlikte bir yaÅŸam sürdüÄŸünün kolayca farkına varılabileceÄŸini kaydetti.

BiyoçeÅŸitlilik açısından zengin bir ülke olan Türkiye'de yaklaşık 11 bin bitki türü yetiÅŸtiÄŸi ve bunun, Avrupa kıtasının tamamındaki sayıya denk olduÄŸu bilgisini paylaÅŸan Erol, "Bizim esas büyük problemimiz biyoçeÅŸitliliÄŸin farkında olmamamız. Yani sadece bitki örtüsü deÄŸil etrafımızdaki çeÅŸitliliÄŸin ve bu çeÅŸitliliÄŸin öneminin de farkında deÄŸiliz." tespitinde bulundu.

Prof. Dr. Erol, ÅŸöyle devam etti:

"İnsanların belki de en büyük yanılgısı etrafta yeÅŸil gördükleri her yeri doÄŸal ortam zannetmeleri ama böyle deÄŸil. Milyonlarca yıl sonunda ortaya çıkmış bir biyoçeÅŸitlilik var ve bu biyoçeÅŸitliliÄŸin içindeki unsurların birbirleriyle olan iliÅŸkileri söz konusu. Bu iliÅŸkilerin çoÄŸunu henüz kavramış vaziyette deÄŸiliz. Hangi bitki hangi bitkiyle iliÅŸki halinde, hangi hayvan hangi bitkiye muhtaç, hangi bitki hangi hayvanın aracılığıyla tohumlarını ya da meyvelerini dağıtıyor. Bunları henüz anlamaya çalışıyoruz. Bu, insan yaÅŸamı için de çok önemli çünkü bildiÄŸiniz üzere bugün kullandığımız birçok ilaç ve kimyasal ham madde bitkilerden elde ediliyor."

"Bütün yaÅŸamın kökeni bitkilerden kaynaklanıyor"

Bitki körlüÄŸü nedeniyle insanların, hayvanları bitkilerden daha üstün görme eÄŸiliminde olduÄŸu deÄŸerlendirmesinde bulunan Erol, bu nedenle bitkiler için koruma çabalarının sınırlı kaldığına dikkati çekti.

Erol, ÅŸunları söyledi:

"Genelde insanlar, özellikle çocuklar ve gençler hayvanlara karşı özel bir ilgi duyuyorlar ama o hayvanların yaÅŸayabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri için doÄŸal bir ortama, bitkilere ihtiyaçları var. Aslında bütün yaÅŸamın kökeni bitkilerden kaynaklanıyor. Bitki dünyası ve bitkilerin çeÅŸitliliÄŸi olmasa, hayvanların çeÅŸitliliÄŸinin olması da mümkün deÄŸil. Hayvanların yaÅŸaması, barınması mümkün deÄŸil. Buna bir bütün olarak bakmamız daha doÄŸru olacaktır."

Dünyanın en kapsamlı besin grubunu bitkilerin oluÅŸturduÄŸunu hatırlatan Erol, gıdanın sürdürülebilirliÄŸi açısından özellikle besin gruplarına ait bitki türlerinin bilinmesinin önemli olduÄŸunun altını çizdi.

"İnsanların dokunmadığı, görmediÄŸi ÅŸeylere karşı körlük yaÅŸaması çok normal"

KentleÅŸmeyle birlikte insanların doÄŸadan koptuklarını, bitkilere olan farkındalıklarının da doÄŸal olarak azalacağını vurgulayan Erol, "İnsanların dokunmadığı, görmediÄŸi, içinde bulunmadığı ÅŸeylere karşı körlük yaÅŸaması çok normal. Onlara bizim bunu anlatamamamız da çok normal. Bunu yaÅŸamaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Erol, bitki körlüÄŸünün önüne geçmek için yapılabileceklerle ilgili ÅŸu önerilerde bulundu:

"Her ÅŸeyden önce bitki dünyası konusunda bir farkındalık yaratmak gerekiyor. Burada birçok parametre söz konusu. Bilim insanları bu farkındalığı yaratabilir. Aslında bitki farkındalığını yaratma konusunda dünyada bugün botanik bahçeleri öncü rol oynuyor. Botanik bahçeleri bitkileri insanlara tanıtmak, bitkilerin çeÅŸitliliÄŸini ve bitki dünyasının zenginliÄŸini göstermek açısından çok önemli. Botanik bahçelerinde halk günleri düzenlenerek bitkiler yerinde gösterilip anlatılarak bu konuda farkındalık artırılabilir. DoÄŸadan kopuk olmamızın suçlusu olarak ÅŸehir yaÅŸamını gösteriyoruz ama bitkileri tanımak, bitki körlüÄŸü yaÅŸamamak ve bitki örtüsünü bilmek için illa kırsalda yaÅŸamak gerekmiyor. Biraz bu konuda algımızı açmak ve eÄŸitimle bunu desteklemek bitki körlüÄŸüne engel olabilir."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR