365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'un bir günde aldığı yağış, yaÄŸmur suyu hasadıyla 100 günlük suya dönüÅŸebilirdi

30.11.2023
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Prof. Dr. Hüseyin Toros, çarÅŸamba günü ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'a düÅŸen yağış miktarının kentin 100 günlük suyuna denk geldiÄŸini, yaÄŸmur suyu hasadı yapılmadığı için bunun elde edilemediÄŸini söyledi.

Akdeniz üzerinden gelen sistem çarÅŸamba günü ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'da metrekareye ortalama 58,9 kilogram yağış bırakırken yağışlar sonucunda yüzde 25,63 olan barajların doluluk oranı, bir gün içinde yüzde 31,03'e yükseldi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji MühendisliÄŸi Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'da 2021'de barajlara düÅŸen yağış miktarının 901 kilogram, 2022'de 777 kilogram olduÄŸunu, 2023'ün başından bu yana ise çarÅŸamba itibarıyla 650 kilograma ulaÅŸtığını belirtti.

ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô barajlarının mevcut durumunun ortalamaların altında, son 10 yılın aynı tarihli doluluk oranıyla kıyasladığında ise en düÅŸük ikinci deÄŸerde olduÄŸu bilgisini paylaÅŸan Toros, en düÅŸük deÄŸerin yüzde 24,76 ile 2020 yılı 30 Kasım tarihine ait olduÄŸunu, ortalamalara ulaÅŸmak için bir müddet bu mevsimde benzer yağışların alınması gerektiÄŸini anlattı.

Son yağışlarla birlikte yaÄŸmur suyu hasadının gerekliliÄŸinin yeniden gündeme geldiÄŸine deÄŸinen Toros, "Kentin yüzölçümüne bakarak yaptığımız hesaplamayla 322 milyon metreküp yağış almışız. Günlük ortalama 3 milyon metreküp su kullanıyoruz, yaÄŸmur suyu hasadı yapsaydık yaklaşık 100 günlük suyumuzu elde etmiÅŸ olacaktık." diye konuÅŸtu.

Türkiye'nin Karadeniz ve Batı Akdeniz gibi belli bölgeler haricinde yağış yönünden zengin olmadığından bahseden Toros, "Türkiye'nin yıllık su potansiyeli ortalama 450 milyar metreküp. Bu deÄŸer zaman zaman 350 milyar metreküpe kadar düÅŸebiliyor, 550 milyar metreküpe kadar da yükselebiliyor. Biz bunun sadece 60 milyar metreküpünü kullanıyoruz, geri kalan suyumuz akıp gidiyor." ifadelerini kullandı.

"En azından 15 gün öncesine göre daha rahat uyuyabiliyoruz"

Toros, Türkiye'nin yağışlarındaki dengesizliÄŸi göz önüne alarak 25 havza bazında en az 3 yıllık su bütçesi hesabı yapması gerektiÄŸini, böylece ilerleyen yıllarda kurak geçebilecek dönemlerde, hem ÅŸehir suyu hem tarımda sulama hem de sanayi suyu anlamında yağışsızlıktan en az seviyede etkileneceÄŸini dile getirdi.

Son yağışların tüm Marmara ile Ege Bölgesi'nde etkili olduÄŸunu ve kuraklığın engellenmesi ve barajların dolması anlamında fayda saÄŸladığını kaydeden Toros, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"En azından 15 gün öncesine göre daha rahat uyuyabiliyoruz. Her ne kadar barajlardaki su seviyesi hızla yükselse de ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô su zengini bir ÅŸehir deÄŸil, suya her zaman ihtiyacımız var. Suyun her damlasını sayarak, her damlasının deÄŸerini bilerek kullanmamız gerekiyor. ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô'da günlük kiÅŸi başı su kullanımı 200 litre civarında, bunu 100 litrelere düÅŸürmenin yollarını aramamız gerekiyor. Bunu yapmadığımız sürece bu yılı belki atlarız ama önümüzdeki baÅŸka bir yılda yine rahatsızlık yaÅŸarız."

"Yaza kadar kuraklık riski ortadan kalktı ama uzun vadede hala risk var"

BoÄŸaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem AraÅŸtırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı BaÅŸkanı Adil Tek, son yağışların ardından Türkiye'de kısa dönem için kuraklık riski bulunmadığını ancak bundan sonraki yıllar için aynı ÅŸeyin söylenemeyeceÄŸini ifade etti.

Tek, "Mevsimsel tahminler, önümüzdeki aylarda Türkiye'nin üzerinden geçen sistemlerle gelecek yağışların ortalamalar seviyelerinde olacağını iÅŸaret ediyor. Bu da özellikle barajların doluluklarını ve tarımsal anlamda su miktarını artırmaya devam edecek gibi görünüyor." yorumunu paylaÅŸtı.

Tek, ÅŸöyle devam etti:

"Kış yağışlarını alacağız ama mevsimsel tahminler içerisinde sıcaklık sapmaları ortalamaların üzerinde görünüyor. Yani son 30 yılın ortalamalarına göre daha sıcak bir kış ve devam eden aylar gözüküyor. Bu da yağışların daha çok yaÄŸmur ÅŸeklinde olacağını, kar yağışlı gün sayısının fazla olmayacağını iÅŸaret ediyor."

İklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin en önemli etkisinin kuraklık olduÄŸuna dikkati çeken Tek, 2021 yılında yayımlanan Hükümetlerarası İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Paneli (IPCC) raporuna atıfta bulunarak, Türkiye'nin de içinde bulunduÄŸu Akdeniz kuÅŸağında yağışlarda, toprak neminde azalma öngörüldüÄŸünü bildirdi.

Tek, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

"Yaza kadar kuraklık riski ortadan kalktı ama uzun vadede hala risk var. Bunun için de stratejik planlar yapmamız, özellikle yaÄŸmur suyunu biriktirmeyi nasıl yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Özellikle havzalar arasındaki su transferlerinin nasıl yapılacağına bakılması lazım. Bazı bölgelere aşırı yağışlar düÅŸüyor ve taÅŸkınlar oluyor, bu taÅŸkın suyunun kontrol edilip baÅŸka havzalara aktarılması gerekiyor."

BoÄŸaziçi Üniversitesi İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi ve Politikaları Uygulama ve AraÅŸtırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat TürkeÅŸ ise “Kasım ayındaki yağışlar, kuraklığı kısmen durdurdu. Ancak uzun süreli hidrolojik kuraklık yani baraj, göl, toprak nemi ve yer altı sularında hala risk var. Åžu anda yani kasım ayında pek çok ilde meteorolojik kuraklık etkisini yitirdi. Öte yandan hala Toroslar'da yeterli kar yağışı yok." görüÅŸünü paylaÅŸtı.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR