

Antalya Körfezi'nde deniz suyu sıcaklıklarına iliÅŸkin araÅŸtırmalar yapan İçemer, AA muhabirine, dünyada yaÅŸanan iklim krizinin etkilerinin karalar kadar denizlerde de gözlemlendiÄŸini anlattı.
Deniz suyunun son yıllarda aşırı derecede ısındığını belirten İçemer, "Dünyada hava sıcaklığıyla birlikte deniz suyu sıcaklığı da artıyor. 2000'li yıllarda Antalya Körfezi'nde yaptığım araÅŸtırmalarda deniz suyu sıcaklığı ortalama 26-27 derecelerde seyrederken, son yıllarda 28 ila 32 derecelere kadar yükseldi. Kıyı bölgelerde bu sıcaklık 34 dereceye bile çıkmaya baÅŸladı." diye konuÅŸtu.
"Sıcaklığın yükselmesi su kaynaklı hastalıkların artmasına neden olabiliyor"
Sıcaklığın artmasının deniz içerisinde mikroorganizmaların oluÅŸumunu tetiklediÄŸini vurgulayan İçemer, bu bakterilerin insan saÄŸlığını doÄŸrudan etkilediÄŸini dile getirdi.
Bakterilerin 25 ila 36 derece sıcaklıklarda geliÅŸebildiÄŸine iÅŸaret eden İçemer, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Sıcaklık artışıyla denizlerde doÄŸal bir üreme alanı oluÅŸuyor. Dolayısıyla sıcaklığın yükselmesi su kaynaklı bakteriyel hastalıkların artmasına neden oluyor. ÖrneÄŸin bağırsak yolunu etkileyen salmonella ve shigella, bağırsak hastalığına neden olan kolera bakterisi üreyebiliyor. Bu anlamda kolera çok önemli bir mikroptur. Denizde uzun süre kalabilir. Yine suda bulunan bazı bakteriler deride ve gözde kızarıklıklara, orta kulak iltihabına neden olabiliyor."
İçemer, deniz suyundaki ısınmanın, çevre kirliliÄŸiyle birleÅŸerek kumluk alanlarda da bakteri oluÅŸumunu artırdığına dikkati çekti.
"10 gram kumda 200 ila 60 bin bakteri var"
Yapılan son araÅŸtırmalarda bu riskin oldukça açık ÅŸekilde görüldüÄŸünü aktaran İçemer, "Özellikle kumda 'maya mantar' görülebiliyor. Kumda çocuklar taÅŸları ağızlarına götürebiliyor, bizler havlumuzu serip oturabiliyoruz, ıslaklıkla alabiliyoruz bünyemize; dolayısıyla kadınlar için mantar riskini getiriyor. Son çalışmamızda koronavirüs dönemi ve sonrasını kapsayan 2 yılda bu riskin logaritmik boyutlara ulaÅŸtığını, binlerle ifade edilen bir rakam olduÄŸunu gördük. ÖrneÄŸin 10 gram kumda 200 ile 60 bin arasında bakteri var. Bu çok ciddi bir rakamdır." ifadelerini kullandı.
Öte yandan İçemer, deniz suyu sıcaklıklarının deniz ekosistemini de etkilediÄŸini ve yakıcı organizma türlerinin görüldüÄŸünü kaydetti.
Küresel iklim deÄŸiÅŸikliyle mücadelede denizlerin korunması için kritik önlemlerin alınması gerektiÄŸini vurgulayan İçemer, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"Öncelikle denizleri korumak amacıyla karbon emisyonunu azaltmalıyız. Atmosferde karbondioksit miktarını azaltacak deniz çayırları yaygınlaÅŸtırılabilir. Mikrobiyolojik riskler için de geleceÄŸe yönelik risk deÄŸerlendirmeleri yapılarak projeksiyonlar hazırlanmalı. Risk analizlerine uygun gerekli önlemler ve sistemler geliÅŸtirilmeli. Åžu anda Akdeniz'de sıcaklık artışı oldukça yüksek görünüyor. Denize girildiÄŸinde mutlaka dikkatli olunmalı. VatandaÅŸların sahillerde, denizde mutlaka temizliÄŸe ve hijyene dikkat etmelerini öneriyoruz."