365betÌåÓýÔÚÏßÊÀ½ç±­

Yüksek deniz suyu sıcaklıkları denizlerdeki ekosistemi tehdit ediyor

21.09.2023
ݲõ³Ù²¹²Ô²ú³Ü±ô

Prof. Dr. Barış SalihoÄŸlu, Türkiye'yi çevreleyen denizlerde yüzey suyu sıcaklıklarının deniz ekosisteminde deÄŸiÅŸimlere neden olduÄŸunu, iklime dirençli ÅŸehirler gibi iklime dirençli deniz ekosisteminin hayata geçirilmesi gerektiÄŸini söyledi.

Küresel sıcaklık ortalamasının rekor seviyelere eriÅŸtiÄŸi bu yaz, deniz suyu sıcaklıklarında da rekor deÄŸerler kaydedildi.

Türkiye'yi çevreleyen denizlerdeki sıcaklık deÄŸerlerini 1984'ten itibaren düzenli olarak ölçen Orta DoÄŸu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsünün müdürü SalihoÄŸlu, bu yıl ocak ayından bu yana yaptıkları ölçümlerde elde ettikleri verilerle ilgili AA muhabirine deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Ocak ayına deniz yüzey sularının çok yüksek deÄŸerlerde baÅŸladığını bildiren Prof. Dr. SalihoÄŸlu bahar sıcaklıklarının ortalamanın altında kaldığını, yazın yüksek sıcaklıkların gelmesiyle deniz yüzey suyu sıcaklıklarında da en yüksek deÄŸerlere çıkışların görüldüÄŸünü belirtti.

Akdeniz'in farklı bölgelerinde, ocak ayında bugüne kadar görülmüÅŸ en yüksek sıcaklıklara ulaşıldığına dikkati çeken SalihoÄŸlu, "İskenderun Körfezi'nde ocak ayı ortalaması 18-19 dereceyken bu yıla 20 dereceyle girdik. Mersin Körfezi, Antalya, Fethiye'de de rakamlar aynı. Kış çok sıcak baÅŸladı, buralarda rekorlar gördük." dedi.

Salihoğlu, ocak ayı ortalama sıcaklığının 8-10 derece olduğu Marmara Denizi'nde bu yılın ilk ayında 12 derece, ortalamanın 8 derece olduğu Batı Karadeniz'de de yine 12 derece sıcaklık değerine ulaşıldığını kaydetti.

Yaz dönemi sıcaklık deÄŸerleri

Karadeniz'de temmuz sonu, ağustos ortasında genelde maksimum sıcaklıklara ulaşıldığını, Marmara Denizi'nde de Karadeniz'e benzer bir durum olduğunu anlatan Salihoğlu, şu bilgileri paylaştı:

"Batı Karadeniz'de daha önce deniz yüzey suyu sıcaklıkları 26 derecenin üzerine çıkmış, bu yıl da 26 derece civarını bulmuÅŸ. AÄŸustos ayı başından itibaren deniz yüzey suyu sıcaklıkları poyrazın etkisiyle düÅŸüÅŸe geçiyor. DoÄŸu Karadeniz'de rüzgarların etkisi daha az, aÄŸustos sonu itibarıyla 27,5-28 derece sıcaklıklar var, bunlara biz anomali diyoruz, görülenin üzerinde sıcaklıklar. Marmara Denizi'nde ise Bandırma ve Erdek'te 24, İzmit Körfezi 23,7 dereceyle, ortalamalarda devam etti ve aÄŸustos başından itibaren görülen ciddi poyraz, suların soÄŸumasına ve karışmasına sebep oldu."

Deniz yüzey suyu sıcaklıklarının Akdeniz ve Ege'de aÄŸustos ayı boyunca en üst seviyelerde seyrettiÄŸini vurgulayan SalihoÄŸlu, "Akdeniz ve Ege'de eylül ortalamalarının üzerinde deniz yüzey suyu sıcaklıklarını bekliyoruz. Marmara ve Karadeniz ciddi bir karışım geçirdi, buraların ortalamanın üzerinde sıcaklıklara çıkıp çıkmayacağını bekleyip göreceÄŸiz. El Nino ya da baÅŸka sebeplerden ciddi bir sıcak hava dalgası gelmezse rakamlar ortalama deÄŸerlerde devam eder. DoÄŸu Karadeniz'de sıcaklıklar beklenenin üzerinde olabilir." diye konuÅŸtu.

Isınmanın denizlere etkisi

SalihoÄŸlu, sıcaklık artışlarıyla birlikte denizlerin daha katmanlaÅŸmış bir yapıya dönüÅŸtüÄŸünü, yüzeydeki sıcak su daha hafif olduÄŸu için bu suyun denizdeki karışımı azalttığını ve ekosistemi etkilediÄŸini, buharlaÅŸmanın arttığını ve derinlere ulaÅŸan su kütlelerinin deÄŸiÅŸmeye baÅŸladığını ifade etti.

Akdeniz'in ısınmasının, alt tabakasını oluÅŸturduÄŸu Marmara'nın derin suyunda ısınmaya sebebiyet verdiÄŸine, Ege Denizi'nin de rüzgar yapısından dolayı iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinde en az etkilenen bölge olduÄŸuna deÄŸinen SalihoÄŸlu, Karadeniz'de daha önce 70-80 metrelerde baÅŸlayan ve kalınlığı 150 metreye kadar çıkabilen soÄŸuk ara tabakanın artık görülmediÄŸinin altını çizdi.

Barış Salihoğlu, denizlerdeki değişimler hakkında şu ayrıntıları paylaştı:

"Karadeniz’in yüzeyindeki yoÄŸunluk az olduÄŸu için derinle karışım zaten azdı, bu iyice artmaya baÅŸladı, soÄŸuk ara tabakanın aradan çıkmasıyla oksijensiz sular giderek yüzeye yaklaşıyor, bu durum ÅŸu anda bütün ekosistemi baÅŸtan sona deÄŸiÅŸtiriyor. Zaten kirlilik, balıkçılık, istilacı türler baskısı yoÄŸun bir deniz, bir de üstüne fiziksel deÄŸiÅŸimler eklediÄŸiniz zaman ekosistemin tüm direncini azaltıyorsunuz. Marmara Denizi'nin direnci çok azalmış durumda, 25 metrenin altında kirlilikten ötürü oksijen azalmıştı, yüzeydeki sıcaklıklar iyice artıyor, ekosistemi buraya hapsediyor ve oksijeni azaltıyor. Marmara ÅŸu anda marjinal bir noktada, bir eÅŸikte. Hiç istemediÄŸimiz bir noktaya doÄŸru da kayabilir. Akdeniz'de yapı giderek deÄŸiÅŸiyor, artan sıcaklıklar Kızıldeniz türlerinin giderek Ege'ye oradan da Marmara ve Karadeniz'e doÄŸru yayılmasına yol açmış durumda. Deniz üretkenliÄŸi bazı bölgelerde artarken bazı bölgelerde düÅŸmekte. Kıyılarda, özellikle İskenderun, Mersin Körfezi gibi bölgelerde giderek oksijen seviyelerinde iklim baskısının da etkisiyle azalma görüyoruz.”

"İklime dirençli deniz ekosistemleri" önerisi

SalihoÄŸlu, alınması gereken önlemleri ise ÅŸöyle sıraladı:

"Bütün denizlerimizdeki kirlilik, avcılık gibi baskıları kontrol altına almamız, denizleri planlamamız, koruma alanlarını artırmamız lazım yoksa iklime dirençli denizler oluÅŸturamayız. Nasıl 'iklime dirençli ÅŸehirler' diyorsak, denizi de aynı ÅŸekilde planlayıp iklime dirençli deniz ekosistemlerini hayata geçirmemiz gerekiyor. Hem Akdeniz'in hem Karadeniz'in ekosistemini yansıtan Marmara zaten öyle bir yerde ki, burada olacak bir deÄŸiÅŸim diÄŸer denizleri etkiler, diÄŸer denizlerde olacak deÄŸiÅŸimler de burayı etkiler. GeçmiÅŸte bu etkiyi gördük, 'yıkım' ya da 'rejim deÄŸiÅŸikliÄŸinin' domino taşı etkisi yapması beklenir."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR